Bu işe ilk başlamaya karar verdiğinizde hayaliniz neydi?
Koton, 1988 yılında Kuzguncuk'ta 25 m2 büyüklüğündeki bir mağaza ile ticari hayatına başladı. O dönemde ben öğretmenlik yapıyordum, eşim Yılmaz Yılmaz ise Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda subaydı. O zaman vakit geçirmek, biraz para kazanmak için başladığımız mağazacılığı sevdik ve işin içine girince de epey hızlı bir büyüme gerçekleştirdik. O zamanki hayalimiz işimizde başarılı olmaktı. O mütevazi mağazadan bugünlere gelince, şimdi Koton'u dünyanın her tarafında görmeyi hayal ediyoruz.

Bu kadar büyük bir marka olacağınız hiç aklınıza gelir miydi?
Her işe büyütmek ve başarılı olmak için başlanır, tabii ki ilk başladığımızda bu kadar sektörü seveceğimizi ve burada büyüyeceğimizi düşünmemiştik. Fakat bazı şeyleri başarınca insan önüne daha büyük hedefler koyuyor. "Bunları, bunları başardığımıza göre şunları da başarabiliriz" diye düşünüyor.

Türkiye'de pazar içinde kendi markanızı nerede görüyorsunuz? Çin pazarını tehdit olarak görüyor musunuz? yoksa Çin'e de şans verilmeli mi sizce?
Koton Türkiye'de en dinamik moda markalarından biri. Her gün mağazalara 45 yeni model giriyor, bu da yılda 15 bin yeni model demek. Türkiye'de bunu yapabilen başka marka yok, hatta tanımlanmış bir müşteri için bu kadar model üreten başka marka dünyada da yok.

Biz modayı en güncel, en hızlı ve en uygun fiyatlarla müşterimizle buluşturuyoruz. Üstelik tüm organizasyonumuzu, ürün ve hizmetlerimizi müşteriye fayda sağlayacak şekilde geliştirdik. Tüm bunların sonucunda da içinde bulunduğumuz krize rağmen, büyümeye devam ettik.

Çin mallarına konan kota 2005'de, Türkiye'nin 44 üründe koyduğu kota da 2008 başında kalktı. Özellikle Amerikan markalarının neredeyse tamamı Çin'de üretim yaptırıyor. Yani Çin dünyayı etkileyeceği kadar etkiledi. Fakat modanın hızı bazen Çin'de yaptırılacak üretimi anlamsız hale getiriyor. Çin'in üretim fiyatları düşük olmasına rağmen, lojistik sorunu devam ediyor, küçük adetlerle üretim yaptırılamıyor. Üstelik Çin'de de artık fiyatlar yükseliyor. Bence içinde bulunduğumuz kriz ortamı Türk hazır giyim üreticilerine yarayacak, hem lojistik, hem de küçük adetlerde üretim yapma esnekliğine sahibiz çünkü.

Küresel kriz sizce tekstil sektörünü nasıl etkiledi?
Kriz dolayısıyla müşterilerin pahalı ve lüks markalara olan talepleri biraz daha azalmış olabilir. Bu durum her kadının "uygun fiyata son moda" yaklaşımını benimseyen, hızlı moda markalarına olan taleplerini daha da artıracak diye düşünüyoruz.

Koton'un uygun fiyatlı, bol çeşitli ve son moda trendlerini yansıtan koleksiyonları da özellikle böyle dönemlerde insanların daha çok dikkatini çekiyor. Çünkü Koton, daha avantajlı bir ürün gamı sunuyor. Dolayısıyla kriz dönemlerinde bizim tüketici ile bağımız zayıflamıyor aksine biraz daha kuvvetleniyor.

Ayrıca Koton olarak 2008 yılında gerçekleştirmeye başladığımız inovatif projelerimizle müşterilerimizin söylenmeyen ihtiyaçlarına yönelik projeler de geliştirmeye başladık. Bunlardan ilki, çok özel bir pantolon koleksiyonudur. Nasıl görüneceğinizi kendinizin seçtiği pantolon koleksiyonunda, kadınlar için 3 ayrı alternatif sunulmaktadır; uzun ve ince gösteren "Ley-leg", kalçaları yüksek gösteren "Pop-up" ve kalçaları olduğundan küçük gösteren "Pack-sıkı". Erkekler için ise ince ve uzun gösteren "Uzun-all" ve rahat kesimli "Rahat-all" modelleri bulunmaktadır. Pantoloji Projesi, Koton müşterileri tarafından ilgi ile karşılanmış ve Koton'un pantolon satışlarını 3'e katlamıştır.

Koton mağazalarında kasım ayında başlayan bir diğer yaratıcı proje ise "Mağaza İçinde Butik" projesidir. Hızlı moda markalarının müşterilerine butik hizmet veremeyeceği yargısını değiştirerek, rakiplerden farklı bir servis stratejisi ilk olarak Palladium Mağazası'nda denenmiş, müşteri memnuniyeti ve sadakatinin arttırılması konusunda atılan bu adım ile satışların %10 oranında artması sağlanmıştır. Palladium Mağazası'nın 80 m2 lik kabin bölümünde oluşturduğu stil alanıyla, mağaza içinde butik hissini müşterilerine yaşatmak, onlara kişiye özel alışverişin keyfini sunmaktadır. Koton Palladium Mağazası içinde özel bir sunumla sezon kombinlerinin yer aldığı alanda, moda ve sezon trendleri konusunda eğitim almış Koton stil danışmanları, Koton müşterilerine kendi tarzlarını keşfetmeleri, sezon trendlerini yakalamaları ve kendilerine en yakışanı bulmaları konusunda destek olmaktadırlar. Koton stil danışmanları, kişiye özel renk analizi yapmakta, kombinasyon oluşturmakta ve vücut tiplerine göre kıyafet önerilerinde bulunmaktadırlar.

Koton'un tarzını nasıl açıklıyorsunuz?
Koton; şehirli, genç, aktif yaşayan, çekici, kendine güvenen, modayı takip ederek kendi tarzını yaratmaktan hoşlanan kadınlar ve kentli, dış görünüşüne önem veren erkeklerden oluşan bir müşteri profiline sahiptir. Koton'u anlatan 3 özellik ürün çeşitliliği, son moda ürünler, ulaşılabilir fiyatlar...

Eşinizle birlikte çalışmak avantaj mı dezavantaj mı?
Dezavantaj olmuyor. Çünkü Koton bizim üçüncü çocuğumuz gibi. Hem işimiz, hem de çocuğumuz, biz o şekilde bakıyoruz. Karı koca yan yana geldiğinde çocuklarına bakar duygusallaşır ya Koton'a da aynı duygusallıkla bakıyoruz. Koleksiyon zamanlarında burada kaldığım da oluyor, ben buna "üçüncü çocuğumun başını bekliyorum" diyorum.

Tarzınızı özetler misiniz? Nasıl giyinmekten daha çok hoşlanıyorsunuz?
Sade giyinmekten ve koyu renklerden hoşlanırım. Modayı körü körüne izleyenlerden değilim. Her sezonda, tarzıma en uygun parçaları alır, bu parçaları gardırobumdaki diğer ürünlerle kullanırım. Giyimde marka ayrımı yapmam, çok pahalı bir marka ile Koton giysilerimi birarada kullanabilirim.