Biz çocuklular tahmin edildiğinin aksine aslında son derece
hareketli bir yaşama sahibiz. Evde her an bir macera yaşarız örneğin.
Biz çocuklular
gürültülüyüz. Çünkü her çocuk bir bandonun çıkardığı gürültüyü tek başına çıkarma yetisine sahip oluyor.
Biz çocuklular
günü evde geçirmemeyi tercih ediyoruz çünkü çocukla sokakta vakit daha kolay geçiyor. Çevreye verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı da gerçekten ama gerçekten çok utanıyoruz ama yapacak bir şey yok, eve tıkılıp da ruh sağlığımızı kaybetmeyi göze alamıyoruz.
Biz çocuklular
çocuksuzların bize çok gürültülü ve dağınık olduğumuz için sinir olduklarını biliriz ancak pek de umursamayız.
Biz çocuklular
uyku ve beslenme konusunda saatlerce bıkmadan usanmadan konuşabiliriz.
Biz çocuklular
diğer çocukluları görünce çok seviniriz.
Biz çocuklular bulunduğumuz ortamı
beş dakikada savaş alanına çevirebiliriz.
Biz çocuklular
puset, oyuncaklar ve ıslak mendil olmadan bir yaşam düşünemeyiz.
Biz çocuklular
ev yapımı yoğurdun en ateşli savunucusuyuz.
Biz çocuklular
organik pazarları takip ederiz.
Biz çocuklular
sabahın kör karanlığında güne başlarız.
Biz çocuklular her şeyden
şikayet edebiliriz.
Biz çocuklular
her duruma da ayak uydurabiliriz.
Biz çocuklular
hafta sonu daha çok yoruluruz.
Biz çocuklular
daha fazla çocuk sahibi olma hayali kurarız.
Biz çocuklular hamile görünce
¨bunlar iyi günlerin¨ deriz. İçimizden deriz çoğunlukla, moral bozmaya gerek yok.
Biz çocuklular kendimizi en çok
anneanne-dede evinde iyi hissederiz.
Biz çocuklular en çok
yaz mevsimini severiz.
Biz çocuklular dışarıdan gelecek olan
her türlü yardıma açığız. Hatta muhtacız. Birisi 10 dakika bebeği oyalasa veya çocuğu yedirse yeter.
Biz çocuklular
çok eğlenceliyizdir aslında. Hele ki yan yana gelince.