Bilinen en eski ve en basit ilaç uygulamalarından biri olan bitkiler, şimdi merak ettiğiniz tüm faydaları ve ayrıntılarıyla tek bir kitapta toplanıyor. Prof. Dr. Erdem Yeşilada’nın Doğadan Gelen Sağlık “Bitki Çayları” kitabı tüm seçkin kitapevlerinde satışa sunuldu.

Günümüzde bitki çayları, hastalıkların tedavisinde ve hastalıklardan korunmak için tercih ediliyor. Ancak beklenen yararı sağlayabilmesi için bitkisel çayların bilinçli olarak hazırlanması ve tüketilmesi gerekir. Bazı bitki çayları hazırlama şekline göre farklı etkiler gösterebilmekte ya da tamamen etkisiz kalabilmektedir. Örneğin soğuk algınlığında ilk aklımıza gelen ıhlamur, üzerine kaynamış su döküp bekletilerek içildiğinde farklı, ateş üzerinde kaynatıldığında farklı etki göstermektedir. Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada, bitki çaylarının bilinçli tüketimine dikkat çekmek için deneyimlerini “Doğadan Gelen Sağlık; Bitki Çayları” kitabında topladı. En sık kullanılan elli bitkinin yer aldığı kitapta bilimsel literatürlere dayanan monograflar ve bitkilerin doğru kullanım yöntemleri aktarılıyor.

Prof. Dr. Erdem Yeşilada, kitabı hazırlama fikrinin nasıl ortaya çıktığını da şöyle açıklıyor: “Bitki çayları, hazırlanması en basit olan ve dolayısıyla en sık kullanılan bitkisel ilaç şeklidir. Bitki çayları, geniş bir ürün yelpazesini kapsamaktadır. Günlük yaşamın vazgeçilmez keyif içeceği siyah ya da yeşil çaydan başlayarak, sağlığımızı korumak veya tedavi amacıyla kullanılan basit ya da karışık tıbbi çay formülasyonları da bu kavram içerisinde yer almaktadır. Çayın tarihçesinin binlerce yıl öncesine dayanmasına karşılık, özellikle son yıllarda gelişen ‘Sağlıklı Yaşam’ bilincine bağlı olarak çay toplumlarda giderek artan bir talep görmektedir. Maalesef, bu konuda gerçek ve güncel bilimsel bulgulara dayanan bir kaynak bulunmadığı için ticari getiri amacıyla yapılan yoğun bir spekülasyon dikkati çekmektedir. Bu konuda doğru bilgileri ilgilenenlere doğru ağızdan aktarmak istedim. Kitabı gece geç saatlere kadar sürekli çalışarak bir ay gibi kısa sürede yazdım, ama buna meslekteki deneyimimi de katmak gerekir; “otuzdokuz yıl ve bir ay.”