Stres kısa süreli olduğunda, düşük düzeyde olduğunda ve iyi yönetildiği zaman insanlar için faydalıdır. Kişi yapacağı işe daha iyi odaklanır. Fakat stresin uzun sürmesi ve yoğun yaşanması kişiyi birçok açıdan olumsuz etkiler.

Üstelik stresin iyi yönetilememesi de bu olumsuz etkiyi artırır. Yoğun ve sürekli stres durumunda vücudumuz ve dolayısıyla cildimiz bu durumdan olumsuz etkilenir. Vücut sürekli olara stres hormonu üretmeye devam eder.

1. Stres cildimizdeki yağlanmayı artırarak ciltteki gözeneklerin kapanmasına yol açar. Bu durum zamanla ciltte enfeksiyona ve sivilce oluşumuna yol açar.

2. Stresli durumlarda cildimize daha az kan gider. Bu da cildimizin daha solgun görünmesine yol açar.

3. Yine cilde kan akışı yavaşlayınca cilt hücreleri kendini daha yavaş yeniler ve bu durum cildin kuru görünmesine yol açar. Ayrıca ciltte döküntüler de oluşur.

4. Yoğun stres durumları ciltte kaşıntılara, kabartılara yol açar. Cilt zamanla tahriş olur, kötü görünür ve yaşlanmaya başlar.

Stresin cildimiz üzerindeki bu olumsuz etkilerini yenmek için işin kaynağı ile mücadele etmek gerekir. Yani stresten kurtulmanın, kontrol altına almanın, stresi düşük düzeylere çekmenin yollarını aramak gerekir.

1.Yapılan araştırmalar stresi kontrol altına almada beslenme şeklinin oldukça önemli olduğunu ortaya koymuştur. Bu amaçla günlük beslenmede meyve ve sebzelere bol bol yer vermek gerekir. Özellikle turunçgillerden limon, portakal ve greyfurt strese karşı iyi gelen meyvelerdir. Tüm meyveleri tüketmeli ve bunları mevsiminde tüketmeye özen göstermelidir. Meyve ve sebzeler vücuttaki zararlı maddeleri dışarı atmaya yardımcı olurlar.

2.Yine düzenli olarak yapılan egzersizlerin stres ile mücadelede etkili olduğu bilinmektedir. Ayrıca karın bölgesine saat yönünde yapılacak bir masaj da kişinin kendisini daha rahat hissetmesine yardımcı olacaktır. ( Masaj yaparken bir el diğer elin üstüne koyulmalıdır ve el içi karnımıza tamamen dokunmalıdır )

3. Ekstra vitamin alımına da önem vermek gerekir. Özellikle C vitamini, B6 vitamini ve magnezyum içeren vitamin ve mineral destekleri stres düzeyini azaltmada yardımcı olur.

4. Gün içinde kafeinli içecek tüketmemeye de özen göstermelidir. Kafeinli içecekler stres hormonunu artırırlar. En azından kafeinli içecekleri oldukça minimum düzeyde tutmak gerekir. Kafeinli içecekler yerine sakinleştirici etkisi olan bitkisel çayları tercih etmekte fayda vardır. Bunun için papatya ve kediotu çayı sakinleştirici etkisi olan çaylardır.

5. Bilim adamları nefes alma egzersizlerinin de strese iyi geldiğini belirtmektedirler. Gün içinde düzenli olarak yapılacak nefes alıp verme egzersizleri kişinin kan basıncını normale döndürür. Vücudun uygun bir şekilde oksijen alıp, vermesi kişiyi rahatlatır ve daha sakin bir yapıya kavuşturur. Bilindiği gibi stres durumunda kişi kendini huzursuz hisseder ve kişide zamanla bir takım sindirim ve solunum sorunları oluşur. Nefes alma egzersizleriyle bu sorunlar giderilebilir.

1. Önce rahat, sessiz ve sakin bir ortam seçilir. Rahat bir duruş olmalıdır.

2. Tam konsantre olarak burundan derin bir nefes alınır. Nefes alırken alınan nefes karnımıza dolmalı ve karnımız havayla şişmelidir.

3. Alınan bu nefes yavaş bir şekilde ve sonuna kadar ağızdan dışarı bırakılmalıdır.

4. Aynı işlemi her gün sabah ve akşam olmak üzere 20’şer defa tekrarlamak rahatlatıcı olacaktır.