Unutulmamalıdır ki, oyun çocuğun hayal dünyası, eğlencesi ve kişilik gelişiminin en önemli etmenidir.

Çocuk için oyun bir iştir ve bu iş oldukça önemlidir. Çocuğun kendini en rahat ifade ettiği yer oyundur. Çocuk oyunla gelişir, oyunla büyür, oyunla olgunlaşır. Çocuğa normal yollardan öğretemeyeceğiniz birçok şeyi oyunla öğretmeniz mümkündür.

Huysuzlaşan çocuk oyun oynamaya başladığında inanılmaz ölçüde sakinleşir. Oyunun çocuk üzerindeki etkisi azımsanmayacak kadar büyüktür.

İyi bir gözlemci, çocuğun ruh halini oyun oynarken çözebilir. Oyun aynı zamanda çocuğun kendini ifade etmesine, dil ve kelime haznesinin gelişmesine katkı sağlar.

Oyun çocuğun sosyalleşmesine yardımcı olduğu gibi, toplum kurallarının öğretilmesinde bir araç olarak da kullanılabilir. İletişim kurmayı, kişileri idare etmeyi, arkadaş seçimini bile çocuk oyun esnasında geliştirir.

Psikologlar bile yetişkin insanlarda görülen bir takım sorunların çözümünde çocukluk çağına inerek, terapi ile çocukluk çağında tamamlanması gereken oyun sürecinin tamamlanmasını sağlar. Örneğin; aşırı titiz ve otorite aile yapısında yetişen çocuk, evi dağıtmasın diye oyun alanı kısıtlınmış ya da kısıtlı oyuncaklarla oynamaya mahkum edilmiş kişiler, kendi çocuklarının oyuncakları ile oynadıkları ve bu durumdan oldukça keyif aldıkları gözlenmiştir. Bırakın çocuğunuz bu süreci ne kadar sürede tamamlarsa o kadar oyun oynasın.

Yaşı 12-13 olmuş çocuklar eğer oyun oynamayı seviyor ve oyun oynamak istiyorsa o çocuk oyun oynamalıdır. “Sen büyüdün, bırak oyun oynamayı ders çalış ya da ev işlerine yardım et” gibi benzeri şeyleri söylemeyin.

Çocuk cinsel kişiliğini bile oyunla kazanır. Erkek çocuklarının oyuncaklarının arasında mutlaka bir bebek olmalıdır. “Sen erkeksin, erkekler bebekle oynamaz” denmemelidir. Çocuk baba rolünü bile oyunla kazanır, pekiştirir.

Kız çocuklarının oyuncaklarının arasında da mutlaka bir araba, tamir aletleri gibi oyuncakları mutlaka olmalıdır. Oyun o kadar önemlidir ki çocuğun zekası bile oyunla gelişir.