Havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte kilo vermek isteyenlerin sayısı da artıyor. Kilo vermek sağlık için altın standart olsa da yanlış diyet stratejileri bağışıklık sisteminin hasarlanması, saçların dökülmesi, kalp ve damar sisteminin zarar görmesi gibi önemli sağlık problemlerini de beraberinde getiriyor. Yani aslında tartıdaki ibreniz tahammül edilebilir sınırları geçince hiç düşünmeden uyguladığınız diyetler sağlığınızı hiç istemediğiniz kadar bozabiliyor. Bu nedenle hangi diyeti ne şekilde uygulayacağımızı seçerken dikkatli olmamız gerekiyor.

Artan popülaritesi nedeniyle bu bahar birçok kişi tarafından zayıflamak için seçilen yollardan bir tanesi de şüphesiz ki Dukan diyeti olacak. Dukan Diyeti, tıpkı Atkins ya da Montignac diyetleri gibi kendisine özel bazı kurallar ve yasaklar listesi içeriyor. Kısaca bahsetmek gerekirse; atak dönemi, seyir dönemi, destek ve koruma dönemi olmak üzere dört temel dönemden oluşan diyette temel prensip yüksek protein düşük karbonhidrat tüketimi ile hızlı kilo kaybının sağlanmasıdır.



Artı ve Eksi Dengesinde Ölüm Bile Var
Hızlı kilo verdirmeyi ve açlık hissini ortadan kaldırmayı vaat etmesi, fiziksel aktiviteyi zorunlu tutması, bol su tüketilmesini ve tuz tüketiminin sınırlandırılmasını istemesi ilk bakışta Dukan diyetinin artıları gibi gözükse de bilimsel verilere baktığınızda diyetin birçok yönden sınıfta kaldığını görüyorsunuz.

1)Sadece kilo kayıp oranının gözlenmesi sağlıklı bir değerlendirme için her zaman yeterli değildir. Kilo kaybının yanı sıra kaybedilen ağırlığın vücut kompozisyonumuzun hangi alt birimine ait olduğuna da bakılmalıdır. Önemli olan yağ ağırlığından kilo verilip kas ağırlığının korunmasıdır. Dukan diyetinde ise hızlı kilo kaybının büyük bir kısmı ne yazık ki yağ ağırlığından değil kas ve su ağırlığından olmaktadır. Bu metabolizmanızı hasarlayan bir durumdur.

2)Dukan diyeti ile kim olduğunuzun bir önemi yoktur. Genel kurallar bellidir. Oysa biz diyetisyenler için siz herhangi biri değilsiniz. Siz özelsiniz! Çok sevdiğim bir benzetme vardır. Diyetlerimiz kıyafetlerimiz gibidir. Her birimizin kıyafetinin rengi, bedeni, modeli ve tarzı nasıl farklı ise sağlıklı ve dinamik olmamızı sağlayacak, bizi ideal kilomuza taşıyacak diyet sistemimizde farklı olmalıdır.

3)Hızlı kilo kaybetmeniz değil, kaybettiğiniz kiloyu koruyabilmeniz önemlidir. Kilo korunması ise ancak yaşınız, boyunuz, kilonuz, vücut kompozisyonunuz, Psikososyal durumunuz, eğitim durumunuz, sosyoekonomik durumunuz, bireysel alışkanlıklarınız ve bazı kan tahlillerinizin sonucuna göre diyetisyeniniz tarafından hazırlanan diyet programınızın esaslarını anlayabilmeniz ile mümkündür.

4)Dukan diyeti, yüksek protein ve düşük karbonhidrat prensibine dayanır. Günlük enerji ihtiyacının büyük bir kısmını karbonhidrat kaynaklarından karşılayan, makarna, pilav, ekmek tüketmeyi çok seven Türk milleti için ne yazık ki uygun değildir.

5)Dukan diyeti, besin gruplarından gelen enerji ve besin öğelerinin genel dağılımı itibariyle yüksek tansiyon da dâhil olmak üzere kalp ve damar hastalıklarına basamak oluşturabilmektedir. Yüksek protein hatta neredeyse sınırsız protein alımına imkân sağlaması kan kolesterol ve ürik asit seviyelerini arttırmakta ve bu durum uzun vadede ölüm ile de sonuçlanabilmektedir.

Sonuç olarak; Kilo vermek değil, sağlık kazanarak kilo vermek ve verilen kiloyu korumak önemlidir. Sağlık kazanarak kilo vermek ve korumak ise ancak sizin klinik, Psikososyal ve sosyoekonomik yapınızdan haberdar olunarak hazırlanan size özel listeler ile mümkündür.

DİYETİSYEN DERYA ZÜNBÜLCAN