Bazen sadece aklımızda kalan bilgiler, sağlığımızı kurtarır. Neden plastik bardak kullanmamanız gerektiğini, konserve yiyeceklerde neye dikkat etmeniz gerektiğini bilmek istemez misiniz?

Hipertansiyona karşı egzersiz! 15 yıl boyunca toplam 4000 kişi üzerinde yapılan araştırmalara göre, egzersizin hipertansiyon riskini azalttığı tespit edildi. Araştırmalar, haftada 5 defa egzersiz yaparak 300 kalori tüketen genç yetişkinlerde, hipertansiyon oranının %11 oranında azaldığını gösteriyor.

Evinizi her gün çamaşır sularıyla, deterjanla siliyorsunuz. Ancak tertemiz görünen evinizdeki asıl tehlikenin farkında olmayabilirsiniz. Örneğin banyonuzu temizlediğiniz ama klozet kapağının arasında kalan bakteriler, tam anlamıyla tehlikeyi işaret ediyor.

İyi bir hijyen için, klozeti temizlediğiniz sünger veya bezi atmalı, her temizlikte farklı bez kullanmalısınız. Duşakabin içinde ya da küvetinizde, duş suyunun aktığı fıskiyenin mikrop taşıyabileceğini düşünür müydünüz? Bunu önlemek için, uzun süre kullanmadığınız duşun altına girmeden önce, bir müddet suyu açık bırakıp sonra yıkanın. Sudan geçecek bakteriler, sizi çeşitli enfeksiyonlarla karşı karşıya getirebilir. Banyodaki gider kısmı da bakteri üremesine çok elverişlidir. Bu yüzden gideri haftada 1 kez çeşitli dezenfektanlarla temizlemelisiniz.

Konserve balık gibi yiyeceklerin konulduğu teneke ambalajların, iç yüzeyi plastik malzemeyle kaplı olmalıdır. Gıdanın metal ambalajla teması söz konusu ise, dikkat edin. Son kullanma tarihine yakın ürünler almayın. Tarihi yeni bile olsa, eğer yiyecekte bir metal tadı aldıysanız, kesinlikle yemeyin.

Plastik bardak ve malzemeler ile sıcak yiyecek-içecek kesinlikle tüketilmemelidir. Plastik bardak ve tabaklar, içine sıcak sıvılar konduğunda tehlike yaratır. Toksik maddeler ilk önce sıvıya, sonra ağız yoluyla vücuda girerek, kanser riski yaratır. İdeal olan cam ya da kağıt bardak kullanmaktır.

Türkiye maalesef hala telli poşet çayları kullanıyor. Metal zımbalı poşet çaylar, sıcak suyun içine girdiğinde ve uzun süre bekletildiğinde metal birikimine sebep oluyor.

Uzmanlar, ağız kokusundan kurtulmak için gün içinde mümkün olduğunca sigara, kahve, süt ve baharattan uzak durulması gerektiğini söylüyor. Diş temizliği kadar dil temizliği de ihmal edilmemesi gereken konulardan birisi. Yapılan araştırmalara göre, ağız kokusunun iki ana çeşidi bulunmakta. Birincisi, iki gün içerisinde tüketilen besinlerden kaynaklanan geçici ağız kokusu, ikincisi ise, diş çürümesi ya da diş eti problemlerine bağlı ağız kokusu. Özellikle geçici kokudan kurtulmak için, tükettiğiniz besinlere ve dil temizliğine dikkat etmeniz gerekiyor.

Uzmanlar, incirin çok zengin bir besin deposu olduğunu belirterek, bağırsak iltihabı olanların, mutlaka incirden faydalanmaları gerektiğini vurguluyorlar. Pek çok vitamin açısından zengin olan incir, özellikle kış aylarında vücuda direnç katıyor.