Araştırmacılara göre, bebekler, doğumdan sonra ağlama ya da mimiklerle nasıl iletişim kuracaklarını daha doğmadan öğreniyorlar.
Ultrason taramalarının sonuçlarını inceleyen bilimadamları, bebeklerde yüz hareketlerinin hamilelik döneminde başladığını, bu hareketlerin gülümsemeden daha karmaşık kaş ve burun hareketlerine kadar değişiklik gösterdiğini belirlediler.
Araştırma ekibinin başındaki Dr. Nadja Reissland, bebeklerde normal gelişme sürecinin bu aşamasını tam olarak anlamanın, doktorlara olası sorunları teşhis etmede yardımcı olacağını söyledi.
Dr. Reissland, "Doğmamış bebeklerin acıyı hissedip edemediklerini henüz bilmiyoruz. Belirlenen hareketlerin, kendilerini nasıl hissettiklerine bağlı olup olmadığı da açık değil" dedi.
Araştıma sonuçlarını değerlendiren Dr. Reissland, yüz hareketlerinin, hislerden çok beynin gelişimiyle ilgili olduğuna inandıklarını söyledi. Araştırmada ana karnındaki sekiz kız ve yedi erkek bebeğin dört boyutlu ultrason tarama kayıtları incelendi.
Daha önce yapılan araştırmalarda da, henüz doğmamış sağlıklı bebeklerde yüz hareketlerinin hamilelik sırasında başlayıp geliştiği belirlenmişti.
Dr. Nadja Reissland, Bebeklerde hissettikleri acıyı anlatabilme becerisinin büyük önem taşıdığını, doğumdan sonra hissettikleri sıkıntıyı ya da acıyı ancak bu sayede ifade edebildiklerini belirtti.