Yüzmek bütün kasları çalıştırır ve zevk alınan bir spor çeşididir. Sudan çıkmak istemeyenlerin vazgeçemediği bir su sporu da dalıştır. Su altı keşfedildikçe bitmeyen bir yer olduğu için daima heyecan verir. Fakat dalış ne kadar bağımlılık yaratan, keyifli bir spor olsa da oldukça tehlikeli yanları da vardır.
Denizin derinliklerinde yalnız olmak biraz gerginlik katabilir. Herhangi bir tehlike anıyla, ekipman arızaları ya da kramp gibi aksiliklerle tek başına su altında başa çıkmak zor olabilir. Dolayısıyla iki dalgıcın birlikte dalması ve su altında birbirlerinden ayrılmaması gerekir. Grup dalışı yapılacak ise sayının çift olması daha sağlıklı olur. Böylece ikiye ayrılınır ve kişiler birbirinden sorumlu olabilir. En profesyonel iki kişi grup lideri seçilir. Daha güvende olmak adına kıyı gözetmeni yardımında dalınabilir. Eğer ilk kez dalış yapılacak ise mutlaka profesyonel biriyle dalmak gerekir.
Dalgıçlığın dikkate alınması gereken bir diğer kural da antrenman yapmaktır. Havuzda yapılacak antrenmanlar nefesi açmaya, su altında ne kadar süre nefesin tutulabileceğini ölçmeye ve ağırlık çalışmalarını güçlendirmeye yardımcı olur. Antrenmanlar sayesinde kaç metreye kadar dalınabileceği görülür.
İlk dalışta bir sınır belirlenir. Bu sınır belirlenirken boyun ve antrenmanlardaki durum hesaba katılır. Eğer kişi orta boylarda birisi ise daha kolay bir sınır belirlenir. Su altı ne kadar çekici olsa da ilk dalışta sınırlar aşılmamaya özen gösterilir.
Dalınmadan önce ekipmanlar güvenilir bir spor kurumu tarafından hazırlansa da bir kez daha gözden geçirmekten zarar gelmez. En başta tüpün havası kontrol edilir. Kıyafetlerdeki monte edilmiş ekipmanlarının kilidine tekrar bakılır. Donanım dalış yapmaya tamamen hazırsa dalış yapılacak yer hakkında bilgi edinilir.
Son olarak dikkate alınması gereken konu sakinliktir. İlk defa dalış yapılacak biri de olsa, profesyonel bir yüzücü de olsa su altında hareket açısından kısıtlı olunduğu için panik yapmamak ve keyif almaya çalışmak vaktin güzel geçmesini sağlar.