İnsanlık tarihi kadar eski olan aldatma, son yıllarda artarak sosyal bir yara haine geldi. Var olan ilişkiyi bitirip yeni bir ilişkiye başlamak varken neden bazıları aldatmayı tercih eder?
Dr. A. Cem KEÇE
Cinsel Tıp Enstitüsü Başkanı
Aldatma veya aldatılma daha çok duygusal boşluklar nedeniyle yaşanır. Yanlız cinselliğe dayalı bir birliktelik değil cinsellik barındırmayan duygusal ilişki de aldatmadır.
Aile, iş, arkadaşlık ortamı ve sosyal yaşamda aldatma veya aldatılma farklı biçimlerde karşımıza çıkar. ‘’Erkek yatarak, kadın severek aldatır‘’ diye eski bir deyiş vardır. Yasak aşklara özgü heyecanın tadının yanısıra erkeklerin fiziksel, yani cinsel açıdan değişik tecrübeler yaşama ihtiyacı, cinsel dürtülerini kontrol etmekte zorlanmaları, kadınların ise duygusal gerçeklerle, yani yaşadıkları umutsuzluk ve mutsuzluk nedeniyle aldatma yoluna gittikleri sıkça görülmektedir. Evliliklerde üç temel bağ vardır; sevgi, saygı ve güven. Bu baglar zaman zaman fırtınalı dönemlerde zarar görebilir.
ERKEKLERDE POTANSİYEL SUÇLU
Konu aldatma olduğunda, erkekler potansiyel suçlu kabul edilir. Çünkü nikah yüzüğünü takan erkeğin testosterone düşer ve kendini ispatlamak zorunda olduğunu hisseder. Bu nedenle erkek daha çok aldatır. Aldatma duygusallığa dönüşmeden sadece cinselliğe dayalı yaşanırsa bu durum bazı erkekler için evliliklerini kurtarma şeklide olabilir. Erkek aldattığında dikkatsizdir; kendisine daha fazla bakmaya başlar, yeni elbiseler alır. Sık banyo yapar, yeni parfümler alır, rejim yada egzersize başlar; akşam eve beklenmedik saatlerde gelip işte sürekli bir toplantı hali yaşadıklarını ifade ederek hemen kendisini ele verir. Onun için gizli buluşmalar ve gün ortasında hızlı seks kaçamağı heyecan vericidir. ‘Yaşandı ve bitti hesapsızca’ psikolojisi erkekler içi çk yaygın ve dogaldır; zaten genellikle sarhoşturlar. Aldatan erkek suçlu çocuk gibi bakar; fakat bazen nedensiz yere eşinin bütün kusurlarını ortaya döküp kırıcı da olabilir. Aldatan erkeğin seks yapma stilinde bir değişiklik olur ya da hiç seks yapmak istemez ve çocuklarına daha az zaman harcar.
KADINLARIN ALDATMASI GERİLİMLİ BİR SÜREÇTİR
Kadın aldattığı zaman duygularıyla toplumun baskısı arasında bir çatışma yaşadığı için gergin olur. Bu nedenle kadının aldatması daha zor, daha derinlikli, heyecanlı, edebi ve daha zengin bir malzemedir. Kadın aldattığında çok daha dikkatli davranarak her ayrıntıyı düşünür. Çünkü kadınlar için günübirlik bir ilişki yerine, uzun surely ve duygusal bağları güçlü bir ilişki; yani aşk yaşamak çok daha önemlidir. Ayrıca seks yoluyla bulaşan hastalıklar konusunda çok daha duyarlıdırlar. Kadın aldatmayla birlikte sevgi, aşk, romantizim, heyecan ve sürpriz arar. Yasak ilişki yaşadığında kadının yüzünde bir parıltı belirir ve her bakımdan çok çekici olur. Suçluluk duygusuyla eşine karşı daha sevecen davranır. Parfümünü değiştirir, saçıyla ve makyajıyla daha fazla ilgilenir; evde özensiz, dışarı çıkarken daha farklıdır.
ERKEKLER NEDEN ALDATIR?
Çocukluktan gelen iç çatışmaları olan erkeğin aldatma olasılığı çok yüksektir.Aslında aldatmak için çok önemli bir nedenede ihtiyacı yoktur. Erkekler açısından çok sayıda kadınla ilişkiye girmek arkadaş çevresinde bir takdir göstergesi olarak algılanır. Hatta artı puan toplamak uğruna bu konuda gerçek dışı hikayeler anlatan erkek sayısı da az değildir. Ayrıca erkekler birlikte çalıştıkları güzel, anlayışlı, uyumlu ve başarılı kadınlara sıklıkla aşık olurlar. Ayrıca ezilen erkek, aldatarak hayattan intikam alıyor da olabilir. Her gün milletin ağız kokusunu çeken, çok yerde ezilen ve gururu incinen erkek, aldatma yoluyla hayattan ve kendi kaderinden intikam olarak var olmaya çalışabilir. Son olarak evil ve çocuk sahibi erkekler kendilerinden yaşça küçük genç kadınlarla birlikte olarak hala ‘güçlü erkek’ olduklarını kendilerine ve çevrelerine kanıtlamaya çalışabilirler. Bu durumdaki evil erkekler çoğunlkla aldatma olmasa karısını ve ailesini bırakma potansiyeline sahiptir.
KADINLAR NEDEN ALDATIR?
Mutsuz olan kadının aldatma olasılığı çok yüksektir. Kadının eğitiminin artarak iş yaşamında daha aktif rol alması, aldatma konusunda erkek egemenliğinin kırılmasına yol açmıştır.Kadınlar, kişilik yapısına göre aldatma konusunda farklı tutumlar göstermektedir. Bir grup kadın duracağı yeri bilirken, bir grup kadın ise belirli bir çizgide ilişkisini devam ettirebilir. Bu, tamamen ilişkinin gidişatı ve kadının ruh haliyle bağlantılıdır.
DUYGUSAL ALDATMA DAHA TEHLİKELİ…
Var olan bir ilişki söz konusuyken bir başka partnerle ilişkiye girmek cinsel aldatma, duygusal bir yakınlık yaşamak veya bir başkasına aşık olmak ise duygusal aldatma olarak değerlendirilir. Erkekler daha çok cinsel aldatmayı tercih ederken kadınlar genellikle duygusal aldatmadan yanadır. Ayrıca duygusal aldatma cinsel aldatmaya gore daha or bir durumdur ve içinden çıkılmaz bir hale gelmesine yol açabilir; asıl aldatma budur.
EN BİLDİK NEDEN; CİNSEL SORUNLAR
Bilimsel açıdan ortaya konan en sık rastlanan aldatma nedenleri;
*Duygusal anlamda yanlız bırakılma,
*Eşle iletişim kuramama,
*Cinsel sorunlar yaşama,
*Aşık olma,
*Yasak aşklara özgü heyecanın dayanılmaz tadı,
*Karşı cinsin cazibesine kapılma,
*Sürekli aldatma eğilimi,
*Bir ilişkinin içine istemeden çekilme,
*Aldatan arkadaşları taklit etme isteği ve egonun tatmin edilme hissi,
*Korunmaya muhtaç, tehlikede veya zor durumdaki karşı cinse karşı gelişen hamilik hissinin zamanla birlikte olma isteğine dönüşmesi,
*Yaşamın digger alanlarında başarı gösteremeyip seksüel başarılarla avunma isteği,
*40 yaş bunalımı,
*Hiperseksüel bir gen taşıma, manik hasta olma durumu, çapkınlıkla sakinleşme isteği,
*Eşcinsel dürtüleri bastırma ve gizleme eğilimi,
*İş stresini yenme çabası.
ASLINDA KENDMİZİ ALDATIYORUZ
İlişki içindeyken var olan sorunları aldatma yoluyla bastırmaya çalışarak çözümsüzlüğe bırakmak her iki tarafı da aldatılan hale getirir. Sonuçta bazen utanç, bazen öfke, bazende intikam ve aşağılanma duygusuna kapılan aldatılan kişi, zamanla kimliğini kaybedebilir; özel bir insan oldğuna dair inancı azalabilir, en önemlisi de temel değerlerin kaybına bağlı olarak kendine olan saygısını yitirmesidir. Ayrıca dünyanın güvenilmez bir yer olduğunu düşünmeye başlayabilir. Tehlikeli olan da budur. Çünkü kendisini en çok seven insanlar bunu yaparsa, bu dünyada kime ve nasıl güvenebileceğini şaşırması da doğaldır.
ZİHİNSEL ALDATMA DAHA FAZLA
Zararsız gibi görünen fakat insanlarıömür boyu takip eden bir durumdur. Şu veya bu sebeple ilişkisini yürütmek zorunda kalıp da aklında bir başkası olan çiftlerin sayısı her geçen gün artıyor. Ayrıca internet kullanımının yaygınlamasıyla birlikte sanal aldatma vakaları arttı. Eğer partner başka birisi olduğunu itiraf ederse; aldatılanda öfke, yas, üzüntü, sıkıntı, uykusuzluk, onur ve gurur yaralanması, tedirginlik özgüven sarsılması ve depresyon dönemi başlar. Kişiden kişiye değişmekle birlikte birkaç ay sürebilir. Bu dönemde bir evlilik veya eş terapistine başvurulması gerekir. Çünkü kurulu bir düzeni yıkmak zordur ve aldatılan kişinin partneriyle biraraya gelerek sadece karşı taraftan değil kendisinden de kaynaklanabilen sorunları çözmek için adım atması uygun olcaktır. Unutulmaması gerekir ki aldatılma ve sonrasında yaşanan sorunlar çözülebilir. Ayrıca eşin sadakatsizliğinde evliliği hemen bitirmek, yapılan hatayı bir sopa olarak aldatan kişiye karşı kullanmak yerine; ‘eşim beni aldattı?’ sorusunun cevabını bulmak gerekir. Bir çıkış yolu her zaman vardır. Sevgi, güven ve saygıyı artırıcı çözümler bulmak o kadar da zor değil. Her iki taraf da şu soruyu kendisine sormalı; ‘bu olay bize ne öğretti?’ Bu konuda samimi yanıtlar veren çiftler evliliklerini yeniden yapılandırarak mutlu olabilirler.