"Kutsal Meslek" grubunda en çok göze çarpan mesleklerden biri de doktorluktur. Fiziki ve psikolojik olarak yaşanan her türlü zorluk ya da sıkıntının çözümünü bulmak için yoğun bir çaba ve mesai içinde olan doktorlar, dışarıdan bakıldığında bile kolay olmayan bir hayata mensupturlar. Doktorlar, girmiş oldukları bu yolda sürekli eğitim halinde olurlar. Oldukça zor ve meşakkatli geçecek olan bu süreçte, öncelikle mesleği sevmek ve öneminin farkında olmak yaşanacak sıkıntıların etkisini aza indirebilir. İnsanlara en önemli değerlerinden biri olan sağlıkları konusunda yardımcı olmak, sorunların çözümünü sağlamanın hazzı ise meslekte manevi bir tatmin oluşturur.

"Doktor" unvanını almak ve görev yapabilmek için üniversitelerin tıp fakültelerinden mezun olmak gerekmektedir. Tıp fakültesine girebilmek için geçerli olan puan da lisede Matematik - Fen olarak da bilinen sayısal bölüm sayesinde elde edilir. Üniversitede hazırlık sınıfı hariç 6 yıllık bir eğitim süreci vardır. Ama eğitimin tamamı bu süreyle sınırlı değildir. Doktor olmak isteyen kişi, ömür boyu öğrenme gerekliliğini sabır ve azimle yerine getirmelidir.

Altı yıllık ana eğitim sürecinin tamamlayan kişi "pratisyen hekim" unvanını alıp görev yapmaya başlayabilir. Bu unvanla ilaç verme yetkisine sahip olan doktor, hastayla ilk iletişime geçen kişidir. Gelişmiş ülkelerde pratisyen hekimlik için gerekli pratik ve teorik eğitimin sağlanması için kurumlar ve birimler olduğu gibi Türkiye'de de bu branşa destek için Türk Tabipler Derneği Genel Pratisyenlik Enstitüsü bulunmaktadır.

6 yıllık eğitimin ardından pratisyen hekimlikte kalmak istemeyen kişiler, Tıpta Uzmanlık Sınavı'na girerek oradan yeterli puanı aldığı takdirde bu hakkı elde edebilir. Uzmanlığı kazanan adaylar seçtikleri bölüme göre 4-6 yıllık bir asistanlık sürecinin ardından uzman olarak mesleğe devam eder. Uzmanlığın sonrasında gelen doçentlik ve profesörlük için ayrı ayrı sınavlar ve eğitimler gerçekleşir. Kişi, mesleğinde daha çok ilerlemek ve insanlara daha fazla fayda sağlamak, gelir düzeyini de bu yönde daha da arttırmak isterse bu sınavlara girmek durumundadır. Sınavların sonrasındaki eğitim sürecini tamamlamak içinse tez yazılır. Yazılan tezin, kurul tarafından kabul edilmesi durumunda kişi yeni unvanına kavuşur ve mesleğini artık bu unvanla icra etmeye devam eder.