Medical Park Elazığ Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Nusret Sırma, aç  kalınarak yapılacak bir detoksun vücuda anlamlı  bir faydası olmadığına  dikkat çekerek, sahurda meyve, patates,  baklagiller gibi glisemik  indeksi düşük gıdalar tercih edilmesi  gerektiğini anlattı.
 11 ay boyunca vücudun tüm organları alıştığı  beslenme frekansı Ramazan ile birlikte değiştiğini söyleyen Dr. Nusret Sırma, "
Beslenme  düzeninin  değişmesi de bazı yan etkiler ile kendisini  hissettirecektir. Bu  belirtilerin başında da baş ağrısı gelir. Sahurda  alınan gıdalar,  ardından çok uzun süren vücudun aç kalma süresi, kan  şekeri seviyesinden salgılanan stres hormonlarına kadar pek çok sistemin   alışık olmadığı bir çalışma şekline sokmaktadır. Bu geçiş döneminde   özellikle baş ağrısı şikayeti ortaya çıkar" dedi. Sırma, "
Yemek   yemeyerek zayıflamak hem yanlıştır hem de bu yolla başarıya   ulaşılamayacağını herkese anlatıyoruz. Hatta uzun süre açlığın   oluşturduğu psikoloji, özellikle bu tür açlıkların etkisi ile artan   insülin hormonunun yaptığı uyarılarla sahur ve iftarlarda kalori alarak   kilo artışı görülmektedir" dedi.
 Medical Park Elazığ Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Nusret Sırma,  vücuttaki kan şekeri seviyesinin durumuna bağlı olarak özellikle  yemeklerden sonra ya da  uzun süren açlıklardan sonra konsantrasyon  kaybı ve uykuya meyil  artığının uyarısında bulunurken, şunları söyledi:
"
Bu  nedenle özellikle sahurda vücut kan şekeri seviyesinde ani  oynamalar  yapmayacak tıbbi olarak glisemik indeksi düşük gıdalar tercih   edilmelidir. Kepekli un, esmer şeker, kepekli pirinç, kuru fasulye ve   diğer baklagiller. Meyve, patates, haşlanmış yumurta) Bu besinler tercih   edilirse uykuya meyil ve konsantrasyon bozukluğu problemlerini en aza   indirmek mümkün olmaktadır" şeklinde konuştu.