Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 05-26-2015, 11:53 PM
buse
 
Mesajlar: n/a
Standart Kapalı alan fobisi günlük hayatı olumsuz etkiliyor





Klostrofobi adıyla da bilinen kapalı alan fobisi, kişinin kapalı alanda kalması gerektiğinde ciddi iç sıkıntısı yaşamasına ve fizyolojik belirtilerin de eşlik etmesiyle kendisini daha kötü hissetmesine neden olan psikolojik bir rahatsızlıktır. Klostrofobisi olan kişiler asansöre binme, sinemaya gitme, trene binme gibi durumlarda ciddi sorunlar yaşadığından, bu kişilerin günlük yaşamlarını olumsuz etkiliyor. Bu psikolojik sorun nedeniyle, kişilerin sosyal ve iş yaşantıları zarar görüyor. Psikolog Ayşe Yanık Knudsen, konuyla ilgili görüşlerini paylaşıyor.
Klostrofobi, kalp çarpıntısı ve nefes alma güçlüğü gibi belirtileriyle fizyolojik sorunları da beraberinde getiriyor.
Günlük hayatın bir gereği olarak kapalı alanlarda zaman geçirmesi gereken ve bu konuda mantığın açıklayamadığı nedenlerden dolayı sıkıntı yaşayan kişiler, psikolojik açıdan hüzün, duvarların üstüne gelmesi gibi duygu durumlarıyla baş etmek zorunda kalıyor. Bu kişiler ayrıca; titreme, nefes almada güçlük çekme, kalp çarpıntısı gibi fizyolojik sorunlarla da karşı karşıya kalıyor. Klostrofobisi olan kişiler; mantığın açıklayamadığı ve korkulmasını gerektiren bir durum söz konusu olmasa dahi kendilerini kötü hissedebiliyor. Psikolojik sorunlara, kalp çarpıntısı ve titreme gibi belirtilerin de eşlik etmesiyle kişi kendini büyük bir çıkmazın içinde hissediyor. Klostrofobinin genellikle kaygıyı kontrol etmede zorlanan kişilerde görüldüğünü belirten Psikolog Ayşe Yanık Knudsen, kapalı alan fobisinin kadınlarda erkeklere oranla daha sık görüldüğüne dikkat çekiyor.
Klostrofobinin nedeni, çocukluk dönemine ait bir travma olabilir.
Çocuklukta veya ergenlik çağında yaşanmış korkutucu bir olayın, 30'lu yaşlarda klostrofobi olarak kendini gösterebileceğini belirten Psikolog Ayşe Yanık Knudsen, görüşlerini şu sözlerle sürdürüyor: "Klostrofobi dediğimiz kapalı alan fobisinin nedeni kesin olarak bilinememekle birlikte, çocukluk dönemine ait bir travma da klostrofobi gelişmesinde etkili olabilmektedir. Örneğin, cezalandırma nedeniyle ya da farklı nedenlerle kapalı bir odada çocukken uzun zaman geçirmek ve bundan dolayı duyulan derin kaygı, ileriki yaşlarda klostrofobi olarak karşımıza çıkabilmektedir."
Klostrofobi tedavisinde, bilişsel davranışçı terapiyle yüksek oranda başarı sağlanıyor.
Psikolog Ayşe Yanık Knudsen, Klostrofobi tedavisiyle ilgili görüşlerini şu sözlerle aktarıyor: "Kapalı alan fobisinin tedavisinde, bilişsel davranışçı terapiyle büyük ölçüde başarı sağlanmaktadır. Bazı durumlarda, hastanın durumuna bağlı olarak antidepresan ilaç desteği de alınabilir."
Alıntı ile Cevapla