Her gelin, hayatının en özel gününün güneşli bir gün olması için dua eder. Düğün günü yağmur yağarsa, o gelinin halini siz düşünün. Çamura bulanan gelin kuyruğundan daha korkunç ne olabilir! Beyazlar siyaha karışırken gelin, bunun evliliği için uğursuz olduğunu düşünür. Batıl inançları bir kenara bırakacak olursak sizi tasarımcı Asya Kozina'yla tanıştırmak isteriz. Çünkü...

St. Petersburglu sanatçı, Moğol esintileri taşıyan gelinlik tasarımlarıyla bugünlerde isminden sıkça bahsettiriyor. Ancak onun tasarladığı gelinliklerin ortak özellikleri sadece etnik detaylar taşıyor olması değil. Her birinin kağıttan yapılmış olması. Evet yanlış okumadınız. Başa dönecek olursak yağmurlu bir düğünde kağıttan bir gelinlik giyen gelinin halini düşünsenize! Ancak Kozina, olumsuz hava koşullarını hiçe sayarak bambaşka bir gelinlik tasarımıyla yola çıkıyor. Kumaş kullanmak mı? Boşversenize...

Geleneksel Moğol elbiselerinden ilham alarak hazırladığı gelinliklerin tarihçesi bundan 100 yıl öncesine dayanıyor. Gelinlik malzemelerinde kumaş yerine beyaz kağıt tercih eden Asya Kozina, günümüzdeki Moğol elbiselerinin altın ve bol desenli görünümünü dışarıda tutup fazla süslü ayrıntılarla harmanladığı gelinliklerle hayal gücününün ötesinde tasarımlarıyla göz dolduruyor.

Tasarımcıya göre malzeme olarak kağıdı seçmesinin önemli bir nedeni var. Kağıdın bir metafor olarak hayat ve sanatı temsil ettiğini söylüyor.

Moda çekimleri sırasında teknik sıkıntılar yaşadıklarını ifade eden sanatçı, "Modelleri oturtmadan çekim yapmak zorundayız. Kağıt çok hassas bir malzeme. Küçücük bir yırtık, tasarımı tamamiyle yok edebilir" diyor.

Bizimkinden oldukça farklı bir kültürü yansıtan elbiselerin her detayı ince bir işçilik ve inanılmaz bir sabır gerektiriyor.