Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 11-21-2015, 05:28 PM
buse
 
Mesajlar: n/a
Standart Tragedya Nedir?




Bugün tiyatronun komedi, dram gibi bir türü olarak biliyoruz tragedyayı. Ancak temeli Antik Yunan'a dayanır ve tiyatronun evvelini, tohumunu oluşturur.
Yunanca keçilerin türküsü manasına gelmesi sizi şaşırtmasın. Antik Yunan'dan günümüze gelen bir çok etkinlikte olduğu gibi bu da tanrılara sunulan eğlence olarak ortaya çıkmıştır. Antik Yunan'a göre, tanrının çevresindeki doğanın yabancı güçlerini temsil eden yarı keçi yarı insan varlıklar vardır. Koro bunların kılığına girer. Tragedya da bu koro ve koronun şarkılarından meydana geldiği için adı tragedya yani "keçilerin türküsü" olmuştur. Tragedya başlarken koronun şarkılarının başlangıcından önce ortaya çıkıp oyun üzerine bazı açıklamalar yapan anlatıcı bölümüdür. Daha sonra koronun şarkıları arasında tekrar devreye girer.
Tragedyaların konusunu efsaneler oluşturur. Asıl amaç ise efsaneler üzerinden Atina halkını bilinçlendirmektir. Günahlar cezalarıyla birlikte anlatılır, önemli gerçekler üzerinde durulur, yapılmaması gerekenler söylenir. Tragedyanın baş kahramanları daima soylulardır. Konusunda da bu soyluların mutlulukla başladığı ancak yaptıkları kötülüklerle ceza çektikleri ve sonucunda katlanmak zorunda kaldıklarını bize aktarır.
Kahramanları soylular olduğu gibi üstün yaratıklar olan tanrılardan da oluşur. Baştan sona ciddi bir hava içinde geçer. Aristotales'in de dediği gibi komedi kusurdan sayılmaktadır o dönemde. Bu sebeple komediye yer yoktur ve üslup da basit olmamalıdır. Aynı zamanda sahnede vurma, yaralama, öldürme ve kaba sözlere de yer verilmez.
Tragedyanın olmazsa olmazı da korodur. Zaten koronun şarkılarından doğan bu tür korosuz kalamaz. Koro temel öğedir. Halkı temsil eder, insanlara yol gösterir, öğretici öğedir. Korolar şarkı ve danstan oluşur.
Graham Martin, 18. yüzyılın sonuna kadar tragedya'nın soylu kişiler arasında olduğuna daha alt sınıflarda gerçekleşmediğine ancak modern dönem ile birlikte bu sınıf ayırımının ortadan kalktığına artık her türlü sınıf içinde gerçekleştiğine değinir. Modern döneme gelindiğinde aydınlar, modern tragedyanın yapısıyla uğraşmak yerine özünü araştırmaktadır. Günümüzde değişim ve dönüşümü devam etmektedir.
Alıntı ile Cevapla