Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 02-09-2016, 06:09 PM
buse
 
Mesajlar: n/a
Standart Kendiliğinden Yanan İnsanlar

Dünyadaki en büyük esrarlardan bir tanesi de hiçbir sebep yokken yanıp kül olan insanlar. Evet bu size çok tuhaf gelebilir ancak yüzyıllardan beri hiçbir sebep yokken durduğu yerde yanıp ölen insan vakaları oluşmakta ve bunun nedeni de bugüne kadar çözülemeyen bir esrardır.



İşin en anlaşılmaz tarafı da insanın yanıp kemiklerinin bile kül haline geldiği bir ortamda etrafta bulunan eşyaların hatta bazı vakalarda yananın üzerindeki elbiselerin bile hiçbir hasar görmediğidir.

Tıbben bir insanın yanabilmesi bilhassa kemiklerinin kül haline gelebilmesi için çok yüksek bir ısı (1500 derece santigrat) ve de bu ısının uzun bir zaman devam etmesi gerekir (en az iki saat). Avrupada ve Amerika da son zamanlarda ölen insanlar gömülmeyip "Crématoire" denen yüksek ısılı elektrik fırınlarında yakılıp külleri küçük bir vazoya konup saklanmaktadır. Bu fırınlarda bile ısı 2000 dereceye yaklaşmakta ve tam kül olması üç - dört saat sürmektedir.

1731 senesinde akşam yatağına yattan ve uykuya dalan bir kadın ertesi günü sabah odasına kendisini uyandırmaya gelen hizmetçisi tarafından feci bir şekilde yanarak bir kül yığını haline gelmiş olarak bulundu. Odanın her yeri is ve kurum içindeydi ve küller her tarafa uçuşmaktaydı. Fakat yatağından 1.5 metre ötede yanan kadın kül yığını haline geldiği halde, ne yatağı ve çarşafları ne de odanın mobilyaları hasar görmüştü. Yetkililer çok ayrıntılı bir araştırma yapmışlar fakat yanmanın sebebini bulamamışlardır. Zira odada yangın çıkması için sebep yoktu; ne ateş vardı nede ateş çıkaracak bir şey. Odadaki eşyalar hatta yatak çarşafları bile hiç yanıksız duruyorlardı.

Bu, sonradan kayıt altına alınmış " kendiliğinden yanma" olayları arasında ilk örneklerden biri kabul edildi.



18 yüzyılda çok sayıda kendinden yanma vakası tespit edildi fakat ilim adamları ve doktorlar bir türlü sebepsiz bu yanmalara bir ad koyamıyorlardı.

Dr. Merille, Fransada Caen şehrinde görev yapıyordu. Birgün bir ölüm nedeniyle ilgili olarak çağrıldı. Yaptığı incelemede: ölünün vücudu yerde uzanıyordu. Geriye kül yığınından başka bir şey kalmamıştı, kemikler sıcaktan eriyerek eğilip bükülmüştü. Doktorun raporunda kemikleri erimiş olmasını belirtmesi çok ilginçtir; zira kemiklerin erimesi için en az 1500 derece ısı gerekir, oysa rapora göre "Evdeki eşyalardan hiç biri yanmadan zarar görmemişti kadının geceliği oturduğu sandalyenin 30 cm ilerisinde el değmemişçesine duruyordu. Üzerindeki elbiselerin dışında odada yanan başka hiçbir şey yoktu." Kimileri bu yanmaları Tanrının gazabı olarak görmektedir, bu korku eski çağlardan beri vardır. "Onları Tanrının gazabı yok ediyor. Tanrının yakıcı nefesi kül haline getiriyor." Bu doğru muydu ?

Yukarıdaki olayların benzerine daha yüzlerce misal verebiliriz. Biz burada bu hususta yapılmış araştırma ve incelemeleri ele alıp neticeleri üzerinde tartışacağız.

Bu yanma olayları ile ilgilenen araştırmacılar olayların gittikçe artığını söylüyorlar . Bazı gazeteciler bu hadiselerle ilgili bilgi topluyorlar. Tıp dergilerinde yazılar yazılıyor fakat doğru dürüst hiçbir netice alınamıyor.
Alıntı ile Cevapla