Nedir bu evlilik sözleşmesi biraz tartışalım bence...
Bu sözleşmelerin bildiğimiz sözleri içermediği aşikâr! Yani hastalıkta, sağlıkta, iyi günde, kötü günde, ölüm bizi ayırana kadar gibi duygusal sözler vermek için hazırlanmıyor. Ayrılırken ne kadar kazanacağınızı/kaybedeceğinizi belirlemek için düzenleniyor. Kısacası eşiniz avukatlar eşliğinde sizin ne kadar edeceğinizi belirliyor!

Şimdi düşünüyorum da eskiden evlilikler saygı, sevgi ve sadakat üzerine kurulurdu. Yani birbirini seven iki insan 'ömürleri boyunca' birlikte olmak için söz verirdi. Ama şimdi öyle mi? Taleplerin ardı arkası kesilmiyor. Tek taş takılmazsa olmaz, tek taşı takan beş taşı da takar illa ki! Sonra nişan bilmem nerede olsun, düğün bir otelin havuz başında yapılsın. Belirli semtlerde evler tutulsun, beyaz eşyalar şu marka olsun, gelinlik ünlü bir tasarımcının elinden çıksın, düğün konukları bilindik birileri olsun, hatta mümkünse yeni evlenen çiftimiz için bir şiir/şarkı okusun... Bir de bu kadar tantana yetmesin, avukatlar devreye girsin, kadına/erkeğe bir değer biçsin!
Bu nedir sorarım size, evlilik mi? Düpedüz pazarlık... İnsan pazarı... İnsan pazarlığı...

Eğer eşinizle bir yıl evli kalırsanız 1 milyon dolar, iki yıl evli kalırsanız 2 milyon dolar, 5 yıl ve üstü evli kalırsanız 3 milyon dolar alacaksınız! Yani avukatlar en fazla iki yıl evli kalacağınızı düşünüyorlar! Tabii eşinizi aldatırsanız milyon dolarları unutun, kanat çırpan banknotlar gözünüzün önünde uçup gidecek...
Kocanızı bir banka olarak düşünün; her yıl siz değer kazanıyorsunuz, ta ki başka bir banka tercih edene kadar ya da siz bir fonsunuz sizi kimse bozdurmadığı sürece öyle bankada yatıp faizinizi anaparaya ekliyorsunuz. Saçmalık!

Ben sadece şunu merak ediyorum; hangi kadın kocasına onu aldatmayacağına dair bir kâğıt imzalar? Evlilik zaten tek eşliliği seçmek, ömür boyu birlikte olmak için verilen bir söz değil midir?

Bu evlilik sözleşmesine imza atan her kadın; kendini, onurunu ve aşkını bir imza ile satıyordur. Kendine biçilen değeri kabul ediyordur. Hiçbir zaman ne olacağını bilmediği bir geleceğe adım atıyor, hatta boş senet imzalıyordur. Aşkı hiçbir zaman 'güven' çemberinde yaşamayacaktır. Oysa aşk, koşulsuz sevgi ve güven demektir. Evlilik legal seks, düğün de bunu eşe dosta duyurmak için yapılan önemsiz bir seremonidir. Pasaport almak ya da bir otelde konaklamak dışında evlilik cüzdanı hiçbir işe yaramaz. Asıl önemli olan kadının ve erkeğin birbirine karşı hissettikleridir...

Ama haberler öyle demiyor. Nasıl zengin olduğu belli olmayan adamlar, ülkesinden nasıl para gizlediyse eşlerinden ve ailelerinden de paralarını sakınıyorlar. Sanki her şeyi yanına alıp gidecekmiş gibi yaşıyorlar. Ve ne yazık ki bu çıkmaza eşlerini de sürüklüyorlar. Eskiden koyunla takas edilen kadın, modern dünyada avukatların hazırladığı saçma sapan kâğıt parçalarına imza atarak 'kendi kendini' satıyor. Komiktir ki, bunun adı da evlilik oluyor.

Para, aşkı ve duyguları ne zaman satın aldı? Artık birbirini gerçekten seven çiftler göremeyecek miyiz ya da gerçek aşkı bu hiç ölmeyen şehirde bulamayacak mıyız? Perdeleri kim kapattı...
Evliliği, aşkı böyle kâğıt parçalarına sattıktan sonra biz daha çok film izler ağlarız, biz daha çoook gözyaşı dökeriz benden söylemesi...