Biz annelerin tabir-i caizse çocukla ilgili “kafayı yediği” konuların başında uyku geliyorsa, onu yakın takipte de yemek konusu yer alıyor. Birçok anne çocuğunun “yeterince yemediğinden” şikâyetçi.

Peki, YETERİNCE YEMEK ne demek? KİME GÖRE yeterince? Birine göre yeterli olan, bir diğerine göre gayet yetersiz olabilir. Çocuğumuzun doyup doymadığından nasıl emin olacağız?

Çocuk gelişiminin ilk beş yılını detayıyla anlatan, Amerikan Çocuk Doktorları Birliği’nin (American Academy of Pediatrics) Caring for Your Baby and Young Child kitabı bakınız bu konuya nasıl yer veriyor:

Birçok ebeveyn çocuğunun “yeterince yemediği” konusunda endişelenir. İşte size, iç ila beş yaş arasındaki çocuğunuzun yeterli –ama gereğinden fazla olmayacak şekilde- beslenmesi konusunda bazı ipuçları:

1. Tabağına az miktarda yemek koyun. İkinci tabağı ancak ve ancak o isterse verin.

2. Ara öğünleri ikiyle sınırlayın. Gazlı içecek, çikolata/şeker, patiseri ürünleri, tuzlu ve yağlı ürünleri ara öğün olarak vermeyin. Fazladan verilen atıştırmalıklar, ana öğünlerin önünü keseceği gibi dişlerini de çürüğe karşı daha hassas hale getirecektir. Çürük riskini azaltmak için atıştırmalık olarak havuç, salatalık, yoğurt, kraker, az yağlı yulaflı kurabiyeler, peynir gibi yiyecekleri tercih edin.

3. Yemeği, iyi bir davranışı ödüllendirmek için kullanmayın.

4. Çocuğunuzun bir şey yemek istediğinde gerçekten ona ihtiyacı olduğundan emin olun. Aç değilse, susamamışsa gereksiz yiyecekler tüketmesine izin vermeyin. İstediği ilgi ise onunla oynayarak, konuşarak vakit geçirin. Yemeği sakinleştirici bir unsur olarak kullanmayın.

5. Oynarken, kitap okur/hikâye dinlerken, televizyon seyrederken bir şeyler yemesine izin vermeyin. Böyle yaparsanız “bilinçsiz” yemesine ve doyduğunu fark etmeden yemeye devam etmesine sebep olursunuz.

6. En çok tükettiği yemeklerin kalori miktarlarının ne kadar olduğunu öğrenin. Böylece bir günde ortalama ne kadar kalori tükettiğini bilirsiniz. 4-5 yaşlarında bir çocuk günde 900 ila 1800 (kilo başına yaklaşık 80) kalori tüketmelidir.

7. Çocuğunuzun gıda tüketiminin tutarlı olmaması sizi endişelendirmesin. Bir gün önüne gelen her şeyi midesine indiren çocuğunuz, bir diğer gün ağzına bir şey koymamak isteyebilir. Yemeyi reddetmesinin sebebi bir önceki günden daha az hareketli olması olabilir. Böyle zamanlarda yemek yemesi için onu zorlamayın. Unutmayın: çocuğunuz açlıktan ölmez, ve hatta kilo kaybı bile çok çok nadir söz konusudur. Ancak gözle görülen ve bir haftadan fazla süren iştahsızlık durumlarında doktorunuza başvurun.

8. Çocuğunuzun süt tüketiminin kontrollü olduğundan emin olun. Süt, özellikle de kalsiyum muhteviyatı açısından önemli bir gıda ürünü. Ancak sütün gereğinden fazla tüketimi diğer gıdaların önüne geçebilir. Çocuğunuzun kalsiyum ihtiyacını karşılaması için günde iki bardak (480 ml) süt içmesi yeterlidir. diyor bu kitapta.

Yukarıdaki maddeler benim –yer yer uygulamakta zorlansam da-çoğunlukla katıldığım uygulamalar. Süt konusunda bir fark var: Bizim doktorumuz toplam süt ürünleri tüketimin günde 500 ml’yi aşmaması gerektiğini söylüyor. Dolayısıyla yukarıdaki 480 ml. rakamının yoğurt tüketiminin neredeyse olmadığı bir ülkede telaffuz edildiğini unutmamak lazım.

Her konuda olduğu gibi, bu konuda da çocuğun üzerine düşmemek, temel gıdaları aldığından emin olduktan sonra miktarı hakkında çok fazla endişelenmemek mutlu sofraların anahtarıymış meğer.

Ne demiştik? Çocuklar söz konusu olduğunda yemek yapmak değil, yedirmek sanat. Ve yedirmek de o kadar zor değil aslında. Yapıp önüne koymak, üzerine çok fazla düşmemek, kendi haline bırakmak birçok durumda yeterli oluyor. Keşke bunu anlayabilmek için ikinci kez anne olmam gerekmeseydi.