#1
|
|||
|
|||
Kız Bebek İsimleri Ve Anlamları
Yeni ve Modern Kız Bebek İsimleri A Ahunaz: Nazlı güzel Ahunisa: Güzel kadın Ahunur: Göz kamaştırıcı güzelliğe sahip olan Ahuse: Coşkulu güzellik Ahuşen: Güzel ve neşeli Ajda: Yeni filizlenmiş, çok genç Ajlan: Hızlı, telaşlı, çabuk Akasya: Güzel kokulu bitki Akel: Eli uğurlu Akgün: Bol ışıklı, parlak ve uğurlu gün Aksev: Aydınlığı sevme, ışık saçma Aksu: Temiz aydınlık su, akarsu Aktan: Beyaz renkli tan, kutlu ve uğurlu tan Alagül: Birden fazla rengi barındıran gül Alçiçek: Kırmızı çiçek Alçin: Kızıl renkli küçük bir kuş adı Aleda: Nazlı ve kaprisli Alev: Yanan cisimlerin aldığı durumun tarifi Aleyna: Üzerimizde olsun anlamına gelir Algın: Gönül vermiş, vurgun, tutkun. Algül: Kırmızı gül Alım: Çekicilik, gönül çelen güzellik Alkım: Gökkuşağı Alkız: Kırmızı yanaklı, sağlıklı kız Alpike: Kahraman kraliçe Altın: Yüksek değerli bir maden Açılay: Ay’ın şekilleri, yansıması Asya: Dünyanın en büyük kıtası Ayda: Dere kıyılarında yetişen bir bitki Ayşıl: Ay ışığı Alin ( Fransız ): Kibar, zarif ve narin Almina ( Osmanlıca ): Güneş tutulmasındaki kızıllığa verilen isim Anka ( Kökeni bilinmiyor ): Masallarda adı geçen ve gerçekte var olmayan efsanevî bir kuş Arden ( Kökeni bilinmiyor ): Bolluk bereket Asel ( Arapça ): Cennetteki dört ırmaktan biri olan bal ırmağı Aybike: Ay gibi güzel kız Ayliz ( Kökeni bilinmiyor ): Ay parıltısı Aymira ( Kökeni bilinmiyor ): Ayın etrafındaki kızıl renk Ayza ( Kökeni Bilinmiyor ): Ay gibi güzel yüzlü kız B Balın: Yar, sevgili Bade: Aşk, kutsal sevgi Bahar: mevsim Balca: Bal gibi, bala benzeyen Banu: Prenses, hanımefendi Başak: Arpa çavdar gibi ekinlerin tanelerini taşıyan baş kısım Bediz: Resim, tasvir, süs, bezek Begüm: Timuroğulları’ndan gelen prenses, hanım anlamında Belgi: İşaret Belgin: Kesin ve eksiksiz belirlenen Beliz: İşaret, iz, alamet Bengi: Ölümsüz, sonsuz Bengisu: Ölümsüzlük suyu Beniz: Yüz Berin: En yüksek, en ulu Bergüzar: Anılmak için verilen şey, andaç Beria: Olgunluk ve güzelliğiyle üstün olan sevgili Beril: Zümrüt Berna: Bağlı, bağlanmış; Genç, körpe, delikanlı Berrak: Duru Berran: Keskin, kesici Beste: Bir müzik parçasını oluşturan ezgilerin tümü Betül: Erkeklerden çekinen namuslu kadın Beyza: Çok beyaz, lekesiz Bihter: Daha iyi, en iyi Bilge: Çok bilgili ve bilgisini yararlı kullanan kişi Bilhan: Çok bilgili Billur: Duru, pürüzsüz Binnaz: Çok nazlı Binnur: Çok ışıklı, ışığı gür Birsen: Yalnız sen Buket: Çiçek demeti Burcu: Güzel koku, ıtır Burçin: Dişi geyik Belda ( Osmanlıca ): Asil kan, soylu kan Berfin ( Farsça ): Tertemiz, kar gibi beyaz Berfu (Farsça ): Kar tanesi Bige ( Türkçe ): Evlenmemiş, çocuğu olmamış Bigem ( Türkçe ): Bilgili, çok bilen, iyi ahlaklı, olgun ve örnek kişi Bilun ( Kökeni bilinmiyor ): Yarım Ay Biricik ( Türkçe ): Tek, bir tane, eşsiz Buğlem ( Arapça ): Cenneti müjdeleyen melek Buğu ( Türkçe ): Su buharı Büşra: Müjde, sevinçli haber C Canan: Gönülden sevilmiş, yar Candan: İçten, gönülden Canfeza: Müzikte bileşik bir makam Cankız: Sevilen, sevimli, şirin kız Cansu: Yaşam veren su Cemre: Bahardan önce bir hafta arayla su, hava ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi Ceren: Ceylan Cevza: İkizler burcu Ceyda: Uzun boyunlu ve güzel Ceylan: Gözlerinin güzelliğiyle bilinen ince bacaklı, hızlı koşan, zarif hayvan Ç Çağıl ( Türkçe ): Çağlayan suyun sesin Çağla: Kayısı, erik gibi yemişlerin olgunlaşmamış hali Çiğdem: Akdeniz bölgesinde yetişen çok renkli kır bitkisi Çimen: Kendiliğinden yetişmiş ot, yeşillik Çise ( Türkçe ): İnce yağmur, çisenti Çisil ( Kökeni bilinmiyor ): İnce yağmur Çolpan: Çobanyıldızı D Dalya ( Türkçe ): Yıldız çiçeği Delfin ( Yunanca): Suda yaşayan memeli Damla: Çok az miktar su Defne: Yaprakları güzel kokulu yeşil bitki Demet: Çiçek bağlamı, deste Demi: Kadife, şeftali gibi şeylerin üzerinde bulunan ince tüy tabakası Deniz: Yeryüzünün çoğunluğunu örten engin su Deren: Toplayan, düzenleyen, pekiştiren Derin: Sığ olmayan Deryanur: Bilgisiyle ışık saçan kimse Derya: Büyük deniz Desen: Çiçek, çizgi gibi süs motifleri Deste: Bağlam, demet Devin: Hareket, kımıldanış Dicle: Bir nehir adı Didem: Gözüm gibi sevdiğim, sevgilim Dilara: Gönül alan, gönül okşayan Dilay: Gönlü aydınlatan ay Dilek: İstek, rica Dilem: Gönül ilacı Dilay: Gönlü ay gibi parlak, ışıklı olan, berrak konuşan Dilruba: Gönlü şen, dertsiz Dilşah: Gönül şahı, sevgili Diyar ( Kökeni bilinmiyor ): Memleket Dolunay: Ayın tam yuvarlak olduğu hali Duygu: Kişi, olay ve nesnelerin bireyin iç dünyasında uyandırdığı izlenim Dora: En yüksek yer, uç, tepe E Ebru: Hareli boyama yöntemi Ece: Kraliçe Ecmel: Çok güzel Ecrin ( Arapça ): Allah’ın hediyesi Eda: Tavır, davranış Ege: Türkiye’nin batısında yer alan bölge, deniz adı Elçin: Deste, tutan Elif: Arap alfabesinin ilk harfi Elis ( Arapça ): Güzel kokulu bir çiçek Eliz: El izi Elvin ( Arapça ): Cennet çiçeği, Gökkuşağının her bir rengine verilen isim, sıcak Elvan: Renkler, çeşitler Esen: Sağlıklı, salim Esin: Sabah rüzgârı Esila ( Arapça ): Öğle namazı ile ikindi namazını kapsayan zaman dilimi Esna: Yüksek, yüce Esra: En çabuk, çok çabuk Eti: Hitit Evin: Bir şeyin içindeki öz Eylül: Sonbaharda bir ay adı Ezgi: Melodi F Ferah: Aydınlık, iç açıcı Feray: Ay ışığı, ayın parlaklığı Ferda: Gelecek zaman, yarın Feyza: Bolluk, çokluk, bereket Fidan: Yeni yetişen ağaç Figen: Yaralayan, kıran Firuze: Açık mavi renkte, değerli bir süs taşı Fuşya ( Alman ):Bir süs çiçeği, bu çiçeğe özgü pembe renk Fulya ( İtalyan ): Keskin kokulu güzel çiçek Fulden: Her zaman geniş açık görüşlü Funda: Küçük çalılık ve süpürge otu Füsun: Büyü G Gamze: Gülerken yanaklarda beliren çukur Gaye: Amaç Gazel ( Arapça ): Divan, Fars ve Arap edebiyatlarında en yaygın nazım şekli Gece: Gün batımından ağarmasına kadar geçen süre Gelincik: Yazın kırlarda yetişen, parlak kırmızı renkli bir çiçek Gerçek: Yakıştırma veya yalanı olmayan Gizem: Sır Gonca: Tam açılmamış çiçek Gökçe: Gök mavisi, güzel Göksu: Türkiye’nin çeşitli yerlerinde bulunan akarsuların adı Gözde: Çok sevilen, beğenilen nitelikte Gözen: İlgi çekici, samimi Gupse ( Çerkezce ): Gönülden olan, candan, sevecen Gurur: Özsaygı, iç değer Güher: Cevher Gülbahar: Ebru yapmakta kullanılan koyu kırmızı toprak rengi Gülçin: Gül toplayan Gülfem: Gül ağızlı Gülgün: Gül renkli Gülistan: Gül bahçesi Güliz: Gül-iz Gülizar: Alaturka müzikte bir bileşik bir makam Gülriz: Gül saçan Gülşah: “Baraka” ile “Gülşah” öyküsünün kadın kahramanı Günçiçek: Ayçiçek Güzel: Hoşa giden, hayranlık uyandıran Güzin: Seçilmiş, seçkin Günce: Günlük, günlük yazılan, anı Güneş: ışık ve ısı yayan büyük gök cismi Güz: Sonbahar H Hare ( Farsça ): Sert taş, kaya Handan: Güleç, sevinçli Harika: Sıradanlığın üstündeki nitelikleri ile insanda hayranlık uyandıran Haslet: Doğuştan gelen güzel huy Hayal ( Arapça ): İnsanın kafasında canlandırdığı şey Hayat ( Arapça ): Dirilik, canlılık Hazal: Kuruyup dökülen ağaç yaprakları Hazan: Sonbahar Hazar: Barış Haziran: Yaz aylarından biri Hece: Bir solukta çıkarılan ses öbeği Heves: Bir şeye duyulan istek Hevin ( Kürtçe ): Aşk, sevda Helin: Yuva Hoşseda: Hoşa giden ses Hülya: İnsanın kurduğu tatlı düş Hümeyra: Kızıllık, pembelik Hüner: İnce ve şaşırtıcı ustalık Hürrem: Sevinçli, güler yüzlü Hüsna: Pek çok güzel Hüsün: Güzellik Hilal ( Arapça ): Yeni ay şeklinde olan ay, ayça Hüma: Efsanelerde geçen, yere konmayıp sürekli gökte kaldığına inanılan cennet kuşu I Ilgaz: Atın dörtnala koşması Ilgım: Serap Ilgın: Süs bitkisi Irmak: Akarsuların en büyüğü Iraz ( Türkçe ): Uzak, ırak Işıl: Parıldayan ışık Işılay: Ay ışığı Işın: Bir kaynaktan belli bir doğrultuya giden ışık çizgisi Işık: Işıma, aydınlık Itır: Güzel koku İ İdil: İçten ve saf aşk İlayda: Su perisi İlkim ( Türkçe ): İlk doğan çocuklara verilen isim İlknur: İlk ay, ayın ilk hali İrem ( Arapça ): Cennet bahçesi İlter: Yurdu koruyan, yurtsever İmge: Gerçekleşmesi çok zor olan düş İmren: Görünen şeyi edinme isteği İnci: Süslemede kullanılan, istiridyede yetişmiş değerli madde İncilay: Parlama, ışıldama İpar: Yüksek dağların kar tutmayan yerlerinde yetişen çiçek. İpek: İpekböceği kozasından elde edilen ince, parlak kumaş İris: Mitolojide tanrıların elçisi İyem: Güzellik İzem ( Arapça ): Büyüklük, ululuk İzel: El izi İzgi: Güzel, adaletli J Janset ( Çerkezce ): Güzel kız, kraliçe Jale ( Farsça ): Gece meydana gelen ve sabah çiçekler üzerinde görülen su damlacığı, çiğ K Kardelen: Kar kalkmadan çiçek açan süs bitkisi Kayla ( Yunanca ): Kötülükten uzak, masum Kumru: Sevgilisine düşkünlüğüyle bilinen bir kuş Kumsal: Kumla örtülü deniz kıyısı Kutay: Kutlu, uğurlu ay Kutsal: Güçlü bir dinsel saygı uyandıran kimse Kübra: En büyük, çok büyük olan L Lale: Çan biçiminde bir çiçek Laden ( Farsça ): Akdeniz ülkelerinde yetişen tüylü ve genellikle yapışkan yapraklı, beyaz veya pembe çiçekli, reçinesi hekimlikte kullanılan bir bitki Lal ( Türkçe ): Dili tutulmuş, konuşamaz hâle gelmiş, dilsiz. Lavin ( İsveççe ): Çığ, heyelan Lebriz ( Farsça ): Ağzına dek dolu, taşan Lerzan: Titreyen, titrek Leyla: Saçları gece gibi simsiyah olan kadın, çok karanlık gece Leylifer: Gece ışığı Lina ( Arapça ): Cennet bahçesindeki bir meyve Lila ( Türkçe ): Vişneçürüğü leylak rengi Loya ( Lazca ): Tatlı anlamını ifade eder M Manolya: Bir süs bitkisi Maral: Dişi geyik Mavisu: Deniz Mehtap: Ay ışığı Meral: Dişi geyik Mercan: Tropik ve ılık denizlerde yaşayan, kırmızı kalker iskeletli bir canlı Merih: Mars gezegeni Merve: Mekke’de hacıların 7 kez gidip geldikleri dağın adı Mevsim: Yılın dört farklı ikliminden biri Mimoza: Bir süs bitkisi Mine: İnce ve parlak nakış Müge: İnci çiçeği Melsa ( Arapça ): Pürüzsüz düz alan Meyra ( Kökeni bilinmiyor ): Parıldayan Işık Melisa ( Rumca ): Kokulu bitki, bal, tatlı şey, sevgili, can Mira ( Latince ): Bir kuyruklu yıldız adı Miray ( Farsça ): Ayın ilk günleri N Narin ( Farsça ): İnce, zarif yapılı, nazik, zayıf çelimsiz Nağme: Ezgi Naz: İsteksiz gibi görünen, çekingen davranış Nehir: Irmak Nergis: Bir süs bitkisi Neslişah: Soyu şah olan Nesrin: Yaban gülü Neşem: Gönül açıklığım, sevincim Neval: Talih Nevbahar: İlkbahar, ilkyaz Neveser: Türk Müziğinde, Dede Efendi’nin bulduğu bileşik bir makam Nevgece: Yeni yeni oluşan gece Nevgül: Yeni açmış gül Nevra: Beyaz çiçek Neyir: Işıklı, aydınlık, parlak Nigar: Resim kadar güzel sevgili Nihal: İnce ve düzgün vücutlu sevgili Nihan: Saklanmış, gizli olan Nil: Afrika’da bir nehir Nilüfer: Durgun sularda yetişen, değişik renkli ve uzun ömürlü su bitkisi Nisan: İlkbaharın ilk ayı Nurgül: Nur-gül Nurgün: Nur-gün Nurseli: Nur-seli Nüket: Nükte, zarif, güzel sözler Nükhet: Güzel koku Nükte: İnce anlamlı, düşündürücü şaka söz Nefes ( Farsça ): Hayat yaşam kaynağı O Oya: Yazma çevresine iğne ile örülen bir çeşit tentene Oylum: Bir cismin uzayda doldurduğu boşluk Ö Ödül: Armağan Örgün: Türlü ve düzenli parçalardan oluşan Övgü: Bir şey veya kimsenin iyi niteliklerini, değerini belirtme Öykü: Kısa hikâye Özen: Büyük hassasiyet göstermek Özge: Yabancı Özlem: Bir daha görmek veya kavuşmak arzusu Öniz: Daha önce iz bırakmış Övünç: Övünme nedeni Özde: Bir kimsenin benliğinde, manevi varlığında olan P Pamira: Orta Asya’da bir yayla Papatya: Baharda çiçek açan bir kır bitkisi Pera ( Yunanca ): Osmanlı döneminde Beyoğlu yakasına verilen isimdir. Yunanca “öte, ötesi” anlamına gelir. Peri ( Farsça ): Dişi cin ( güzel ve iyilikseverlik sembolü olarak kabul edilirler ), güzel kadın veya alımlı kız Pelin: Hekimlikte kullanılan bir bitki Perran: Uçan, uçucu Perçem ( Farsça ): Kâkül, yele Petek: Arıların bal topladıkları balmumu yuvacıkları Pınar: Büyük su kaynağı Pırıl: Parlak ışık Pırıltı: Pırıldayan şeyin çıkardığı ışık Pıtırcık: Pek hafif gürültücü Piyale: Şarap kadehi Pırıl: Işıklı, çok parlak, çok temiz, saf Pinhan ( Farsça ): Gizli Polen ( Fransızca ): Çiçek tozu R Rana: Güzel, göze hoş görünen Renan: Çok ses çıkaran, çınlayan Rengin ( Farsça ): Renkli, parlak renkli, güzel, hoş, süslü Rezzan: Ağırbaşlı, onurlu Ruhsar: Yüz, çehre Rüçhan: Üstünlük Rüya: Düş S Sare ( Osmanlıca ): Saf, temiz, kalabalık, topluluk Serra ( Arapça ): Genişlik, kolaylık Simin ( Farsça ): Gümüşten, gümüş gibi, gümüşe benzeyen parlak ışıltı Saba: Gündoğusundan esen hafif rüzgar Sabah: Günün ağarmasıyla başlayan ilk saatler Sadberk: Yüz yapraklı, katmerli Sahil: Deniz kıyısı Sahra: Kır, ova, çöl Salkım: Birçoğu tek bir sap üzerinde topluca bulunan yemiş Sanem: Put Saygın: Sayılan, sevilen Sayıl: Her zaman saygı gör Sebil: Karşılıksız dağıtılan içme suyu ve bu amaçlı taş yapı Sebla: Uzun kirpikli göz Seçil: Benzerlerinden üstün olup ‘en iyi’ diye ayrılmak Seçkin: Benzerler arasında nitelikleriyle göze çarpan, elit Seda: Ses Sedef: Deniz hayvanlarının iç yüzeyinde oluşan beyaz, parlak madde Seden: Uyanık, tetikte, gözü açık olmak Seher: Tan ağartısı Sel: Taşkın su Selda: Bir söğüt cinsi Selen: Haber, müjde Selin: Gür akan su Selinti: Ufak sel Selis: Akıcı söz Selmin: Barış ve sevgi duygusuyla dolu olan Selvi: İnce uzun ağaç Sema: Gökyüzü Semiramis: Babil’in Asma Bahçelerini kurduran Asur kraliçesi Sena: Övme Seren: Gemi direği Serenat: Geceleyin sevgilinin penceresinin önünde verilen küçük konser Serra: Rahatlık, kolaylık Sertap: İnatçı, ayak direyen Servi: İnce ve uzun boylu Ses: Kulağın duyabildiği titreşimler Sevdem: Sevginin en son demi Seven: Bir başkasına sevgi duyan Sevi: Aşk Sevil: Her zaman sevilen biri ol Sevinç: İstenilen şeyin olmasıyla duyulan coşku Seyyal: Akıcı, akışkan Sezen: Hisseden, sezgili Sezgi: Sezme yeteneği Sibel: Henüz yere düşmemiş yağmur damlası Sıla: Gurbettekinin özlemini çektiği yerler Sima: Yüz, çehre Simay: Gümüş ay Simge: Anlamı olan harf, bitki gibi işaretler Simin: Gümüşten, gümüşe benzeyen Simya: Bir şeyi başka şeye dönüştüren düşsel güç Sinem: Yüreğim, çok sevdiğim Siren: Uyarı işareti veren canavar düdüğü Siret: Bir kimsenin ahlakı, kişiliği Sırma: Sarı ve güzel saç Sonyaz: Sonbahar Su: Canlıların yaşaması için en gerekli olan şey Sumru: Bir şeyin yüksek yeri, tepesi Suna: Boylu, poslu, yakışıklı Sülün: Boylu, poslu, yürüyüşü güzel Sündüs: Çözgüsünde altın, gümüş teller bulunan eski ipekli bir kumaş türü Süsen: Nisan- Haziran dönemlerinde açan güzel kokulu bir çiçek Ş Şahbanu: Hükümdar eşi Şahika: Dağ doruğu Şan: Şöhret Şans: Talih, fırsat Şayeste: Yaraşan, yakışan Şeyma ( Arapça ): Çok kıymetli, çok değerli Şevval ( Arapça ): Ay parçası Şebboy: Güzel kokulu bir süs bitkisi Şebnem: Bitkilerin üzerinde toplanan su damlacıkları Şehnaz: Alaturka müzikte bir makam adı Şehrazat: Kendi kendine yaşayan, özgür Şelale: Büyük çağlayan Şermin: Utangaç, mahcup Şeyda: Sevda nedeniyle aklını yitirmiş, çılgın Şiir ( Farsça ): Bir edebi söz sanatı, özlü ve uyaklı anlatım biçimi, düşündüren, duygulandıran, etkileyen Şimal: Kuzey Şirin: Sevimli, cana yakın Şölen: Kutlama niteliğindeki yemekli toplantı Şule: Ateş alevi T Tanem ( Türkçe ): Benim tanem, bir tanem Tansu: Şafağın aydınlattığı su Tardu (Türkçe ): Armağan, hediye Tilbe: Gezginci ozan Tılsım: Esrarlı ve olağanüstü güç taşıdığına inanılan nesne Tomris: Bir kraliçenin adı Tuğba: Dalları bütün cenneti gölgeleyen kutsal ağaç Tuğçe: Kadın sultanın başındaki tuğ Tulu: Gökcisimlerinin doğuşu Tutku: Aşırı özlem, gönül verilen Tutya: Göze çekilen sürme. Tülin: Ayın çevresinde oluşan hale Tümay: Dolunay Türkü: Halk şiirinde kendisine özgü ezgisiyle söylenen uyaklı nazım biçimi Tüvana: Dinç, canlı U Umay ( Türkçe ): Devlet kuşu V Vera ( Arapça ): Günah ve haramdan kaçınmak için şüpheli şeylerden uzak durma, takva, halk, mahluk, alem, kainat Verda: Gül Verdinaz: Nazların gülü Vildan: Yeni doğmuş çocuk Vuslat: Sevgiliye kavuşma Y Yalım: Alev, ateş uzantısı Yalın: Sade, yalnız Yamaç: Dağın eğik yüzeyi, eğik yanı Yağız: Koyu buğday rengi, esmer damlacıkları Yaz: Sıcak mevsim Yağmur: Havadaki buharın su damlaları halinde yere düşmesi Yankı: Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle duyulan ikinci ses Yaprak: Bitkilerin çeşitli biçimdeki yeşil bölümü Yar: Dost, sevgili Yaren: Arkadaş, yakın Yasemin: Çiçekleri güzel kokulu süs bitkisi Yazgı: Önceden belirlenmiş, gerçekleşmesi mutlak olan Yazgülü: Baharın ilk günlerinde çocuğa verilen ad Yelda: Uzun ve kara olan şey Yeliz: Rüzgârın hızı, güzel, havadar Yeşim: Yeşil ve pembe renkli değerli bir taş Yıldız: Gökyüzündeki ışıklı gök cisimlerinden her biri Yonca: Uğur getirdiğine inanılan süs bitkisi Yosun: Suların yüzeyinde ya da dibinde yetişen çiçeksiz bitki Yurdagül: Yurda-gül Yurdanur: Yurda-nur Z Zeren: Kavrayışı güçlü, zeki. Zerrin: Altın gibi sarı, parlak Zeynep: Değerli taşlar, mücevherler. Zeyno: Zeynep Zuhal: Satürn gezegeni Zülal: İçimi güzel su, Züleyha: Su perisi Zülüf: Şakaklardan sarkan saç lülesi Zümra: Zeki bilgili kadın Zümrüt: Parlak ve yeşil renkli değerli bir taş |
Forum | Bilgilendirme | Linkler |
Powered by vBulletin® Version 3.8.9 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd. |
Sitemiz bir " paylaşım " sitesidir. Bu yüzden sitemize kayıt olan herkes kontrol edilmeksizin mesaj/konu/resim paylaşabilmektedir. Bu sebepten ötürü, sitemiz üzerinden paylaşılan mesajlar, konular ve resimlerden doğabilecek olan yasal sorumluluklar paylaşan kullanıcıya aittir. |