Adet görmeye başlamak kız çocukları için önemli bir eşik. Bu süreçte sık sorulan sorular kadar, bu soruları doğru ve açıklayıcı bir şekilde cevaplayabilmek de önemli.



Adet görmeye başlamak kız çocukları için önemli bir eşik. Bu süreçte sık sorulan sorular kadar, bu soruları doğru ve açıklayıcı bir şekilde cevaplayabilmek de önemli.
Adet görmek her kadının hayatında önemli bir yeri olan, döngüsel bir süreç. Bu sürece iyi hazırlanmak, menstruasyon ile ilgili doğru bir şekilde bilgilenebilmek; uzun yıllar boyunca sürecek bu döngüyü sağlıklı bir şekilde yaşayabilmek için oldukça önemli.
Her genç kadın, adet göreceğini öğrendiğinde bunun hayatını nasıl etkileyeceğini merak eder ve genellikle benzer soruları sorar:
*
Adet görmek ayıp mıdır?
Hayır, değildir! Ancak toplumda en az konuşulan, tabu olarak görülen konulardan biridir. Özellikle çocukluktan genç kadınlığa geçerken ayıp, pis olduğu düşünülen bir şeyi her ay yaşayacak olma fikri, kadınlıkla ilgili pek çok olumsuz fikri de beraberinde getirecektir. Kız çocuklarına adet görmenin doğal, sağlıklı bir süreç olduğunu anlatmak bu yüzden önemlidir. Adet görmek yalnızca hayatımızda her an herkese anlatmamayı seçebileceğimiz mahrem konulardan biridir. Sırf ayıp zannedildiği için asla adet olmuyormuş, öyle bir şey yokmuş gibi davranmak daha sancılı, daha sıkıntılı adet dönemlerine de davetiye çıkarır. Bir kadının kendi bedeniyle ve döngüleriyle barışması, fiziksel ve psikolojik sağlığı açısından çok önemlidir.
*
Çok canım yanacak mı?
Adet görmek tamamen sağlıklı ve doğal bir fizyolojik olaydır. Bazı durumlarda zor ve ağrılı olabilir ancak genç kadınların bu tür zorlukların da normal ve baş edilebilir olduğu konusunda bilgilenmesi gerekir. Genç bir kadına adet görmek korkunç, ağrılı ve pis bir şey olarak anlatılırsa, hayatı boyunca yaşadığı bu durumla barışmanın bir yolunu bulmakta çok zorlanacaktır. Oysa zorluklara odaklanmak yerine zorluklarla baş etme konusunda cesaretlendirmek, adet ağrılarıyla nasıl baş edeceğini anlatmak daha pozitif bir yaklaşım olacaktır.
*

*
Kanamayı nasıl kontrol edeceğim?
Adet günlerinde kullanmak için çeşitli hijyen ürünleri mevcut. Tercihe göre kanamayı kontrol etmek için hijyenik pedler, tamponlar, kumaş pedler, süngerler, menstrual kaplar kullanılabilir. Sanılanın aksine, tamponlar genç kadınların kullanımına da uygundur ancak menstrual kaplar, yeni adet görmeye başlamış kadınlar için uygun olmayabilir. Seçenekler hakkında bilgilendirilmek, adet döngüleriyle ilgili fikir edinirken önemlidir. Kullanılan ürünün en sağlıklı biçimde nasıl kullanılacağı da açıkça anlaşılmalıdır.
*
Kullandığım ürünleri ne yapmalıyım?
Genç kadınlara adet dönemlerindeki rutinleri anlatırken kullandıkları ürünleri ne şekilde atacaklarını da anlatmak gerekir. Kullanılmış pedler ve tamponlar, bakteri üretmeye müsait olacaklarından günlük çöplerin arasına atılmamalıdır. Ürün ambalajına ya da tuvalet kağıdına sarılarak ayrı bir çöpe atılmaları en sağlıklısıdır.
*
Adet görüyorken spor yapabilir miyim?
Adetin ilk günlerinde birçok kadın kendini daha az enerjik hisseder ancak böyle bir durum yoksa, adet günlerinizde günlük rutininize ya da egzersizlerinize devam edebilirsiniz. Yüzmek de dahil pek çok spor, adet görüyorken de yapılabilir. Yalnızca genç kadınlara bu günlerde spor yaparken hijyen koşullarına biraz daha özen göstermeleri gerekeceğini anlatmak gerekir.
*

*
Ya kanamam üzerime bulaşırsa?
Adet görmek konusunda yeterince deneyimli olmayan genç kadınlar, kanamayı kontrol edemeyecekleri hakkında da telaşa kapılabilirler. Doğru ürünler kullanıldığında ve düzenli olarak temizliğe dikkat edildiğinde kanamanın kontrolden çıkıp istenmeye durumlar yaratmayacağını anlatmak, genç kadınların menstruasyon ile ilgili daha pozitif düşünmelerine yardımcı olacaktır.
*
Adet gördüğümde kötü kokar mıyım?
Zannedilenin aksine adet kanı pis kokmaz, ancak düzenli olarak hijyene dikkat edilmezse, pedlerde ve tamponlarda biriken sıvılarda bakteriler üremeye başlayacaktır ve dolayısıyla kötü kokular ortaya çıkacaktır. O yüzden adet dönemlerinde temizliğe özen gösterdiği sürece bir genç kadın, kötü kokmayacağını da bilmelidir.
*
*