Reflü tedavisinde günümüzde özellikle genç hastalarda ömür boyu ilaç tedavisi yerine her zaman kalıcı bir tedavi olduğu için cerrahi seçenekler tercih ediliyor. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erhun Eyüboğlu; çağın hastalığı reflüyü anlattı. Halk arasında 'mide yanması' olarak bilinen reflüyü, safra ve asidin yemek borusuna geri kaçması olarak tanımlayabiliriz. Toplumda görülme sıklığı yüzde 20 oranına kadar çıkar. Çocuklarda yüzde 10 oranında görülür. Beslenmedeki düzensizlikler reflüdeki artış ile paralel seyretmiştir.
Modern zaman hastalığı

Ses değişiklikleri, ses kısıklıkları, boğaz ağrısı, kronik farenjit, kulak ağrısı, astım veya astıma benzer nefes problemleri, hıçkırık ve diş çürükleri reflünün nedeni olarak görülebilir. Sindirim sistemi açısından bakacak olursak; en başta olanı ağız kokusu, geğirme, bir yanma hissi, ağza ekşi bir tat gelmesi, bel ve sırt ağrısı, şişkinlik gibi paralel pek çok şikâyet olur. Kalp dışı göğüs ağrıları da önemli belirtidir. Kardiyologlara anjiyo olmak için başvuran hastaların yüzde 50'sinde reflü çıkar.
Bildiklerinizi unutma vakti

Şikayetler devam ediyorsa hastanın ilacı ömür boyu kullanması gerekiyor; bir yerde hasta ilacı kestiği zaman hastalık yeniden nüksediyor. Genç bir insan, reflünün meydana getirdiği, hayat kalitesinin düşmesi sorunuyla sık sık karşılaşıyor. Böyle bir durum ortaya çıkınca ömür boyu bir tedavi yerine her zaman kalıcı bir tedavi olduğu için cerrahi tercih ediliyor.
Gençlerde en iyi çözüm: Cerrahi

Tedavide, reflüye neden olan asit ise ilaçlar genellikle yeterli olur. Yetmediği takdirde ilaçların dozunu artırarak, asit önlenir ve şikâyet ortadan kaldırabilir. Ancak reflüye neden olan asitle birlikte safra ise ilaçlar yetersiz kalabilir. Bu durumda hastaya ameliyat önerilir. Genellikle genç hastalar daha idealdir. Hayat kalitesinin düzeltilmesi gereken kişilerde, ömür boyu ilaç tedavisi yerine cerrahi alternatif bir seçenek olarak sunuluyor.