Oratoryo, Roma’da kurulan Orantorium tarikatı tarafından bulunan ve geliştirilen bir müzik türüdür. Filippo Neri tarafından kurulan Orantorium tarikatı bu müzik türünü ayinlerde kullanmaktaydı.
ORATORYO’DA KİMLER BULUNUR?
Oratoryo müziği icra eden bir grupta olmazsa olmaz öğelerin başında enstrüman sanatçıları yer almaktadır. Sahnede belli sayıda enstrüman sanatçısı oratoryonun müziğini icra ederler. Oratoryo’nun diğer bir vazgeçilmesi ise anlatıcılardır. Bu müzik türünün bulunduğu ilk zamanlarda anlatıcı sayısı azken, giderek korolar meydana çıkmıştır. Bu müzik türünde koronun önemini artıran kişi ise G. Corrissimi’dir. Corrissimi yazdığı eserlerle oratoryoda koro kullanımını artırmıştır.
ORATORYO’NUN GELİŞİMİ
Orantorium Tarikatı’nın dini ritüelleri için bulunan oratoryoda ilk zamanlar sadece dini konular işlenmekteydi. Daha sonraları İncil’den pasajlarında aktarıldığı bu müzik türü, gelişerek din dışı konularında işlendiği bir müzik türü haline gelmeye başladı. Bu değişim aynı zamanda tek anlatıcılı dönemden koro dönemine de geçişi hızlandırmıştır. G. Corrissimi’nin eserleri bu sürecin başlatıcısı konumundadır.
ORATORYO – OPERA FARKI
Oratoryo çoğu zaman opera ile karıştırılan bir tür olmuştur. Lirik, epik ve dramatik tarzları bulunan oratoryoda bir sahne düzenlemesi bulunmaz. Sahnedeki sanatçıların kostümleri yoktur. Opera’da ise eserler sahnelenirken müzisyenler özel kostümler giymektedir. İki müzik türünü birbirinden ayırmanın en kolay yolu budur.
TÜRKİYE’DE ORATORYO
Tüm dünyada örneklerine sıklıkla rastladığımız oratoryo müziğini icra eden Türk sanatçılarda mevcuttur. Ülkemizde en çok bilinen oratoryo eseri Nevit Kodallı’nın Atatürk Oratoryosu’dur. Cahit Külebi’nin uzun bir şiiri üzerine bestelenen Atatürk Oratoryosu’nun yanı sıra Ahmet Adnan Saygun’un Yunus Emre Oratoryosu ve Fazıl Say’ın Nazım Hikmet Oratoryosu da bu müzik dalında ünlenen Türk eserleridir.