Fransızca kökenli bir kelime olan rölyef, herhangi bir yüzey üzerinde yapılan kabartmalar veya tam tersine çukurluklardır. Rölyef tablo ise, kabartma tekniği ile yapılan tablolara verilen isimdir. Rölyef tablolar, günümüzde kabartma tablolar olarak da bilinir.
Rölyef tablolarda kullanılan iki temel rölyef tekniği vardır. Bunlardan ilki, yüksek rölyeftir. Eğer herhangi bir zemin üzerinden kabartma yapılarak bir şekil oluşturuluyorsa, buna yüksek rölyef denilir. Alçak rölyef ise yine bir zeminde çukur oluşturularak şekil oluşturma tekniğidir.
Kabartma veya çukurluklar, ışık aldıklarında oluşturdukları gölge açısından önem arz eder. Bu sebeple kabartma ve çukurlukların da alçak, orta ve yüksek olarak çeşitleri vardır. Alçak kabartmalarda zemin üzerinde hafifçe bir kabartma yapılırken, yüksek kabartma tekniğinde ise zemine nispeten daha yüksek bir kabartma yapılır. Örneğin madeni paralar üzerinde her gün gördüğümüz kabartmalar alçak kabartmalardır. Rölyefte önemli olan, tabloya bir boyut kazandırabilmek ve anlatılmak istenen duyguyu bu yolla daha iyi ifade edebilmektir.
Rölyef tablolar, bilinen diğer tablolar gibi tuval üzerinde yapılmaz. Rölyef tablo yaparken kabartmaya uygun çeşitli malzemeler kullanılabilir. Bakır, mermer, alçı gibi malzemeler kullanılarak rölyef tablolar yapılabilir. Özellikle mermer veya alçı kullanıldığı zamanlarda kitleden oyma tekniği ile kabartılar şekillendirilir. Bakır kullanıldığı zamanlarda ise çekiç vb. aletlerin yardımıyla bakıra ters yönünden pres yapılarak kabartmalar şekillendirilir.
Rölyefin tarihine baktığımızda, Antik Yunan'a kadar uzanan bir tarihle karşılaşırız. Kendi tarihimiz açısından bakacak olursak, en belirgin rölyef figürleri Anadolu Selçuklu Devleti ile karşımıza çıkmaktadır. Selçuklu Devleti'nde özellikle mimari yapılarda sıkça rölyef tarzıyla yapılan süslemeler kullanılmıştır. Hatta kufi yazı tekniği kullanılarak oluşturulan rölyefler, Selçuklu mimari tarzının karakterini oluşturmuş ve belirlemiştir. Kazvin, Nişabur ve Merv'de bulunan ve Selçuklu Devleti'nden kalma olduğu tespit edilen eserler üzerindeki rölyefler, yani kabartmalar Selçukluların rölyefe verdiği öneme en güzel örneklerdendir. İlerleyen zamanlarda Osmanlı mimarisine de ilham veren rölyef, özellikle 17. yüzyıldan sonra sıradanlaşmaya başlamıştır.
Günümüzde rölyef alanında özellikle bakır kabartmalara çok sık rastlanmaktadır. Ülkemizin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Gaziantep başta olmak üzere, bakır kabartmacılığı hem bir sanat hem de geçim kaynağı haline gelmiştir.