![]() |
#1
|
|||
|
|||
![]() ![]() Yaptığınız işlerden emin olmak mı istiyorsunuz? Çoğu insan ister. Sorun şu ki çoğu insan nasıl yapacağından emin değildir. Bunun, yalnızca bazı insanlara has mistik bir özellik olduğunu düşünürler. Aslında, hedeflerinizi başarabileceğiniz konusunda kendinize ve yeteneğinize güvenmek, öğrenilebilen bir beceridir. Diyelim, hedeflerinize ulaşmak için çabalarınızı ilerletme kararı aldınız ve harekete geçtiniz. Bu noktaya kadar geldiğiniz için tebrik ederiz! Yol boyunca, elbette pek çok zafer yaşayacaksınız. Ama, zorluklar da olacak. İlerlemenizi sürekli kılabilmek için, çok önemli birinin desteğine ihtiyacınız olacak: kendiniz! Bu destek, erişilebilir hedefler belirleme, kendi kendine yapılan destekleyici konuşma, başarıyı kabullenmek için kendini izleme ve yol üzerinde çok sayıda ödül şeklinde geliyor. Zafer ve zorlukları dengelemek için gerekli olan beceri, her gün attığınız küçük adımları ve hedeflerinize ulaşmak için harcadığınız çabaları fark etmeyi ve bunlar hakkında kendinizi iyi hissetmeyi öğrenmektir. Her bir küçük zafer, güveninizi adeta ateşler. Yeni bir hedefe ulaşmak kolay değildir. Kararlılık, çok çalışma, emek ve adanma gerektirir. Ama zaten yaşamın kendisi böyle birşeydir… Kendimiz için yeni hedefler koymak ve bu hedeflere ulaşmak. Yeni birşeye giden yolda kendini iyi hissetmeyi öğrenmek, yaşamı büyük bir maceraya dönüştüren şeydir. Başarı, mutluluğun anahtarı değildir. Mutluluk, başarının anahtarıdır. Yaptığınız işi severseniz, başarılı olursunuz.Albert Schweitzer Çoğu insan için, toplam hedefe doğru yapılan yolculuk, genellikle uzun bir yoldur. Sıklıkla öylesine çok deneyim ve fırsat (tamam, zorluk) ile doludur ki, meydana gelen yavaş değişimi çoğunlukla fark etmeyiz. Kaydettiğimiz ilerlemeyi göremeyiz. Kendini kabullenme hatası, yıkıcı olabilir ve yolumuzu tıkayabilir. Kendi ateşinizi söndürmenin garantili bir yolu, başarınızı reddetmektir. Farz edelim, birkaç gündür çok fazla yemek yiyorsunuz. Çok çaba harcayarak ve kararlılıkla, üç gün için bu düşkünlükten kurtulmayı başardınız. Bu üç günden sonra tekrar yemeye daldınız. Bu durumda büyük ihtimalle nasıl davranırsınız?
Bir defasında, her gün içtiğim suyun miktarını artırmak istediğime karar verdim. Bu hedefi enine boyuna düşündüm ve başarılı olmanın en iyi yolunun, her sabah güne hazırlanırken bir şişe su içmek olduğuna karar verdim. Birkaç hafta sonra, hedefimi zihnimde tarttım. Hemen her sabah bir dolu şişe suyu içtiğimi fark ettim. Hedefime ulaşmış mıydım? Kendimi başarılı addedebilmem için hedefin başarılma süresi ne olmalıydı? Düşünürken, kendi nahoş alışkanlığımın farkına vardım. Kendim için hedefler koydum. Yeterli zaman geçtikten sonra hedeflerim alışkanlıklara dönüştü. Ama, kendimi ne zaman başarılı addedebileceğim konusunda zihinsel bir kriter belirlemedim. “Hedefime ulaştığımı nasıl anlayacağım?” sorusunun sonu yoktu. Son nokta olmadığı için, hedefimin sonuna geldiğimde kendimi iyi hissedemiyordum. Kendim için yeterince iyi olamadığım, kendi sevgimi kazanmak zorunda bulunduğum, ama asla başarılı olamadığım bir yaşam öyküsünün içindeydim. Kendimi fark etmenin şaşkınlığıyla oturakaldım. Kendime sordum: “Kendimi başarılı kabul edebilmek için bir davranışı ne kadar sürdürmeliyim?” Yanıt hemen geldi: “Hedeflenen davranışa ulaşıldığı ilk an başarıyı yakalamışsındır.” Vay canına! Bu beni adeta uçurdu. Niyet ederek geçirdiğim ilk günde hedefime ulaştım. Kuşkusuz, hiçbir zaman yeterince hissetmedim. Güçlü yanlarımı, emeklerimi ve başarılarımı fark etme, kabullenme ya da kutlama konusunda tamamen başarısızdım. Çalıştığım pek çok insan da başarıya ulaştığı anı fark etmesini sağlayacak içsel kriterlere sahip değil. Elbette, 18 kilo verdiklerini söyleyebilirler ve o durumda başarılı olacaklardır. Ya da aşırı tüketime son verdiklerinde mutlu olacaklardır. Ama o 18 kiloyu vermek ya da aşırı tüketimi durdurmak birkaç gün sürseydi ne olacaktı? Başarı, asla ölçülemez, kutlanamaz, kabullenilemez. Er geç birkaç kilo geri alınır ya da aşırı tüketim nükseder. Bunu bilemiyor musunuz? Bu, kabullenilir bir şeydir! Çok sayıda kendi kendine olumsuz konuşma, güçlü bir coşku, kendini hayvanca kınama… Şimdi başarının elde edilemeyeceğine dair kanıt var. Bilincinde olmasak da kriter şudur: Kilo sonuna kadar korunursa ya da aşırı tüketim asla nüksetmezse, başarıya ulaşılmıştır. Bu stratejinin sorunu nedir? Başarı, sonuna kadar olmadıkça ölçülemez; bunun da anlamı başarı asla oluşmaz. Başarı, asla nihai değildir. Başarısızlık, asla ölümcül değildir. Önemli olan, cesarettir.Sir Winston Churchill Gözlerinizi kapatın ve dinlenin. Bugün elde ettiğiniz bir başarıyı düşünün. Bu, kendinizi iyi hissetmeniz, bir fast-food restoranın önünden durmadan geçme kararı almanız, hedefinizi tasarlarken öylece oturmayı seçmeniz ya da kendinizi ağırlaşmış hissetmektense gülmeniz olabilir. Belki bir dürtünün üstesinden geldiniz ve daha sonra dürtünün üstesinden gelemeseniz bile o ilk “üstesinden gelme” bir başarıydı. Bu gerçekliği değiştiremez ya da bunun bir başarı olduğunu inkar edemezsiniz. Hedeflerinizi hatırlayın. Gün içindeki başarılarınızı hatırlayın. Çabalarınızı hatırlayın. Varlığınızla temasa geçin. Fiziksel bedeninizi hissedin. Nefes alın. Nefes verin. Zihninizde başarılarınızı defalarca kabullenin. Kendinize şöyle deyin: “Gerçekten başarılıydım. Bunu inkar edemem.” Neşenizin sağladığı hafifliğin her noktaya yayıldığını ve bütün bedeninizi kapladığını hissedin. Göğsünüzü dolduruyor; karın boşluğunuza iniyor; uyluk, bacak ve ayaklarınıza ulaşıyor. Omuzlarınız, kollarınız, elleriniz, boynunuz ve yüzünüzde benzer bir yayılmanın olduğunu düşünün. Şimdi, bütün bedeniniz, parlak ve mutluluk verici bir hafiflikle dolmuştur. Sakin ve odaklısınız, kendinizi gerçekten iyi hissediyorsunuz. Daha fazla başarı arayarak hedefinizi besleyin. Övgü, niyet ve heyecan ile hedefinize yaşam ve ışık katın. Hedefinizi sevgiyle besleyerek güçlendirin. Nefes alın. Nefes verin. Şunları Yapıyor Musunuz?
|
![]() ![]() |
Forum | Bilgilendirme | Linkler |
Powered by vBulletin® Version 3.8.9 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd. |
Sitemiz bir " paylaşım " sitesidir. Bu yüzden sitemize kayıt olan herkes kontrol edilmeksizin mesaj/konu/resim paylaşabilmektedir. Bu sebepten ötürü, sitemiz üzerinden paylaşılan mesajlar, konular ve resimlerden doğabilecek olan yasal sorumluluklar paylaşan kullanıcıya aittir. |